Buğday, nohut, fasulye, bakla, portakal kabuğu, tarçın, karanfil, üzüm, kayısı gibi yemişlerin birlikte kaynatılması ile hazırlanan yiyeceğe aşure, bu yiyeceğin hicri takvime göre Muharrem ayında pişirilmesi ve dağıtılmasına ise aşure geleneği denir. Aşurenin adı Türkçemize Arapça aşura kelimesinden geçmiş, İbranice onuncu anlamındaki asor kelimesinden gelmiştir. Muharrem ayının 10’uncu gününe denk gelen Aşure gününde aşureler pişirilir konu komşuya dağıtır.
Aşure ayı olarak bilinen muharrem ayında gerçekleştiğine inanılan olaylara ilişkin birçok rivayet vardır. Bunlardan birkaçı ise şöyle; Hz. Adem’in tövbesinin kabul edilmesi, Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulmasıdır. Muharrem ayının 10’uncu ününde aşure, yaygın olarak Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilişini anmak için yapılır.
Aşure geleneğini sürdüren toplumların bu güne yükledikleri anlama göre aşurenin içine konan malzeme, yapılış tarihi ile amacı değişiklik gösterir. Bu geleneği uygulayan topluluklara göre aşure çeşidi ve sayısı değişse de içine konan malzemenin çokluğu ile ün yapmış bir yiyecek olma özelliğine sahiptir. Genel olarak kabuğu alınmış buğday ile nohut, fasulye, bakla, portakal kabuğu, tarçın, karanfil, üzüm, kayısı gibi yemişlerin birlikte uzun süre kaynatılmasıyla pişirilir.
Aşure pişirildikten sonra duası yapılır daha sonrasında ise şifalı olduğu düşünüldüğü için öncelikle önce hasta ve çocuklara yedirilir. Daha sonrasında yakın çevreden başlamak üzere komşulara ve vatandaşlara dağıtılır. Geleneğe göre aşurenin kabı yıkanmadan iade edilir. Aşure artarsa meyve ağaçlarının dibine dökülür. Aşure dökülen ağaçların daha çok meyve vereceğine dair inanışlar vardır. Dinimizde özel bir yeri olan aşure geleneği her yıl birçok insanın sofralarını süsler. Vatandaşların özellikle hayır işlemek için aşure yaptığı bu aylarda maddi durumu el vermeyen insanlara aşure dağıtılır. Millet olarak bu özel günlere her zaman ilgi ve saygı duyar gerekliliklerini yaşatmaya ve uygulamaya çalışırız. Bu yıl da aşurenin tüm insanların sofrasına ulaşması dileğiyle.