Ülkenin gündeminde konuşulması gereken o kadar çok konu var ki. Her biri birbirinden önemli. Hangisini ele alacağıma karar veremiyorum bazen. O kadar çok sorun barındıran ve bu sorunların hiçbirini çözemeyen bir ülke haline geldik.
Asgari ücret, yerel seçim, enflasyon sorunlarının yanında benim için geri plana atılmayacak kadar kıymetli bir konu sokak hayvanları problemi. Bu canlar için kıyım yapmak konuşuluyor ve azımsanmayacak kadar çok sayıda insan bu vahşeti destekliyor. Bu nasıl bir caniliktir!
Her şeyden önce biz Müslüman bir ülkeyiz. Avrupa’yı kötüleyen aynı zihniyetler böyle bir vahşet karşısında nasıl buraları örnek gösterebiliyor aklım almıyor. İnancınız işinize geldiği yerde sona mı eriyor? O masumlara canı siz mi verdiniz de alacak haddi kendinizde buluyorsunuz?
Çok daha basit bir yöntemi olduğu, zaman içerisinde kontrol altına alınabileceği defalarca ve defalarca anlatıldı. Ama sorunun çözümü konusunda hiçbir samimiyet göstermeyen ilgililer, bahaneler arkasına sığınıp ülke genelindeki hayvan sayısının milyonlara ulaşmasına neden oldu. Şimdi de bu milyonları katletmekten bahsediyorlar!
Elbette sokaklar güvenli olmalı, hayvan sayısı kontrol altına alınmalı. Hiçbirimiz çocuklarımızın saldırıya uğramasını istemiyoruz. Böyle bir şey düşünülemez zaten. Ama farklı nedenlerle agresif tavırlar sergileyen hayvanlar nedeniyle tüm hayvanlar katledilmemeli. Zaten sokaklar onlar için yeterince tehlikeli, sürekli kendilerine saldırmaya çalışan insanlarla iç içe yaşamak zorunda kalıyorlar. Hiçbir agresyon göstermeyen kendi halinde yaşam mücadelesi veren canların günahı ne? Sadece saldırgan hayvanları toplayıp rehabilite etmek de bir ihtimalken neden vahşete başvuruluyor? Tek açıklaması kolay olması olmamalı.

whatsapp-image-2023-12-19-at-11-31-09.jpeg

Bakın bu fotoğrafta yağmurdan ıslanmış ve kulakları küpeli iki can bizim mahallemizin maskotları. İsimleri ise Uysal ve Leydi. Bu isimleri sokakta yaşayan insanlar birlikte verdi. Çünkü o kadar uysal o kadar sakinler ki; hepimizle aynı bağı kurup kendilerini sevdiriyorlar. Gün içinde çarşıda pazarda gezerken karşılaştığımızda yanımıza gelip kendilerini gösteriyorlar, kendilerini sevdiriyorlar. Geçen hafta zehirlenmeler olurken ortada görünmedikleri için hepimizin içini korku kapladı ve birbirimize sormaya başladık, “Bugün gördünüz mü? İyiler mi?” diye. Bu bağ nasıl oluştu? Aynı sokakta yaşayan herkes eşit derecede hayvansever olduğu için mi sizce? Hayır, aksine sokağa ilk geldiklerinde herkes şikayet ederken bu şekilde maskot oldular. Çünkü bu canlar kısırlaştırılmış. Her gün mamaları önlerine geliyor. Hastalandıklarında tedavisini yapan gönüllüleri var. Kısaca onların diğer canlara göre nispeten refahları olduğu için sakinler, mutlular. Olası kıyımda bu canlar da katledilirse günahı kimin boynuna olacak? Benim gözümün önünde olan bu iki can dışındaki milyonlarca masum can katledildiğinde vebali ne olacak?