CHP Aydın’da Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar’ın yeniden Milletvekili sıralama listesine ikinci sıradan gireceğine kesin gözüyle bakılırken, Hüseyin Yıldız’ın ve Süleyman Bülbül’ün liste dışında kalacağı bir süredir siyasi kulislerde sıklıkla dillendiriliyor.
Esasen Metin Lütfi Baydar’ın geri döneceğine dair sinyaller, bazı sosyal medya paylaşımlarında yer verdiği veciz sözlere de yansıyor.
Hani Hz. Ali, “Kişi dilinin altında gizlidir” der ya; Baydar’ın paylaşımlarına bakıldığında adeta parti içinden bazı kesimlere göndermeleri de bir süredir büyük puntolarla göze çarpıyor!
Örneğin bir paylaşımında; “İnsanlar sizi kontrol edemedikleri zaman sizden nefret ederler” sözünü paylaşan Baydar’ın, bir diğer paylaşımında, “Kişinin değerinin anlaşılması için varlığının hissedilmesinden çok yokluğunun hissedilmesi önemlidir” sözüne yer vermesi bana göre çok dikkat çekici!
Keza Baydar’ın bu dönem CHP’den milletvekili seçilememesi bir yokluk ve eksiklik midir? Kimilerine göre evet!
Tabi sürecin en başına gelindiğinde Baydar’ın liste dışı kalmasının sebebi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik muhalif tutum, tavır ve söylemleri.
Ben Baydar’ın bu tutum, tavır ve söylemlerinden özünde milim sapma olmasa da artık içinde tuttuğunu ve CHP’nin Millet İttifakı bileşenleriyle olası iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı hayaline şartlandığını düşünüyorum.
Tabi Baydar’ın Memleket Partisi’ne geçebileceğinin konuşulduğu süreçte, Muharrem İnce’nin yanından ayrılıp ‘Parti Bölünmesin’ diyerek uzlaşı arayışına çıktığı da hafızalarda yerini koruyor ve bu durum aynı zamanda kendisinin yeniden milletvekili adayı olarak partiye geri döneceğinin en bariz işareti anlamına da geliyor!
Zaman zaman Aydın’da da birebir sahadaki temaslarını sürdüren Baydar’ın temkinli, kararlı çok da ön plana çıkmadan kendinden emin bir şekilde adım adım hedefine yürüdüğü gören gözler için ortada ancak bu geri dönüşün bazı kesimler için sancılı geçeceği de olasılık dahilinde!
Çünkü Milletvekili Baydar, yeniden sahaya indiğinde not ettiği bazı isimlerle inceden inceye parti içi bazı hesaplaşmaların da fitilini ateşleyebilir!
Netice itibariyle Baydar’ın her ne kadar geri döneceği dillendiriliyor olsa da bu konu henüz kesinlik kazanmış değil! Son düzlüğe girilirken belki önü kesilir ya da stratejik bir plan (!) nedeniyle aday da gösterilmeyebilir ancak örgüt tabanında kendisinin geri dönmesine ilişkin bir beklentinin yoğun bir şekilde hakim olduğunu duyum ve izlenimlerime göre net olarak söyleyebilirim.
Son düzlüğe tam manasıyla girildiğinde sürecin nasıl gelişeceğini hep birlikte gözlemleyeceğiz.
