Bizim ekonomik yapımız tek başına ayakta kalmamıza izin vermiyor. Gerçek önemimizi anlayarak, komplekse kapılmadan ancak gücümüzüde abartmadan, ne istediğini bilen, kararlı ve herkesle çalışabilen bir ülke olmalıyız. Şunu unutmayalım enerjide %95 dışa bağımlıyız. Teknoloji üretemiyoruz, turizm tamamen dışa bağımlı, sermaye birikimimiz yok. O yüzdende yabancı sermaye bağımlılığımız çok yüksek durumda. En büyük gücümüz yetişmiş insan kaynağı olacaktır . Ancak onuda muhakkak bilim, teknoloji ve evrensel değerlerle tabii ki kendi geleneklerimizi unutmadan yetiştirmek zorundayız. Bu yetiştirdiğimiz insan gücünü, beyin göçü olarak yurtdışına kaptırmak gibi bir kötü durumun içinde olduğumuzuda unutmayalım. Gelecek, dünya için büyük değişime ve zorluklara gebe. Bizim tek yapabileceğimiz, birliğini sağlamış ve iyi yetiştirilmiş bir toplum yaratmaktır . Ve bu yetişmiş insanların vatanlarını seven ve ne pahasına olursa olsun ülkelerinin gelişimi için cesaretle savaşa bilecek bireyler olarak yetiştirilmeleri gerekiyor. Bu yeni kuşak, yüzyılı daha iyi okuyor ve anlıyor. O yüzden problemleri anlayabildikleri içinde çözümleri daha iyi üretebileceklerdir. Bunu gerçekleştiremezsek eğer Türkiye önümüzdeki on yıllarda bölünmüş ve yıkılmış bir hale hızla devinecektir. Yolun sonu artık burası. Ya gelişiriz yada yok oluruz...