Dünya düzeninde meydana gelen siyasi ve ekonomik değişimler Türkiye'nin sorunlarını zorluyor. Karar vermede zorluklara neden oluyor.
Evet refahı istiyoruz. Ama geleceğimize konan ipotekleri göze alarak değil. Dışa bağımlılığı ortadan kaldıramaz isek geleceğimizi kendimiz belirleyemeyiz. Anı kurtarmak adına ileriye dönük bekamızı feda edemeyiz .
Endişeleri bir kenara bırakıp gerçekçi sorular soralım. Ne istiyoruz ve bunun adına neler yapıyoruz? Geleceğimizi şekillendirmek adına,neden istediklerimizi yapamıyoruz? İşleyişi değiştirmezsek neler yaşarız? Tüm bu sorulara cevap verebilmek için geniş açıdan bakmaya ihtiyacımız var.
Bizim kurmadığımız bir oyunun kuralları içinde, kazanabileceğimizi düşünüyoruz. Bu sistem içinde , balonlaşmış bir hizmet sektörü ile şişmiş ,inşaatın öncü olduğu ve üretemeyen, tüketen bir yapıya devindik. Finansal sistemimiz borçlanarak kırılganlıkları arttırmış , bütçede büyük bir açık meydana gelmiş durumda. Son 15 yılda insanlar bol miktarda harcamaya yönlendirildi. Bu harcamalardan vergi alınarak sistem idame edilmeye çalışılıyordu . Dış dengelerde meydana gelen çalkantılar bunun devamını sağlayamayacak bir hale gelmemize neden olmuştur. Şuan Türkiye harcayamıyor ve yatırım yapamıyor. Çarklar dönsün diye kamu harcama yapmaya çalışıyor. Ancak buda idame edilemez. Gerçek zenginlik olan üretim gücümüz bu dönemde çok zayıflamış durumda. Tüm bu kırılganlıklar Türkiye'nin siyasi bağımlılıklarını arttırıyor. Bölgemiz ve dünyadaki değişimlerin bu kadar önemli olduğu bir dönemde Türkiye 'nin eli zayıflıyor.
Geleceğimizi kurtarmak istiyorsak eğer oyundan kalkmamız gerekiyor. Ancak korkularımız, değişikliğe büyük bir engel oluşturuyor. Bu sistem içinde kalmamız sorunlarımızın çözümüne yardımcı olmayacaktır. Tam tersine sorunlarımızın artmasıyla sonuçlanacaktır. Gelecek içinde beka problemi yaratacaktır. Şunu anlamalıyız; bir dönemin kapandığı yeni bir dönem için temiz bir sayfa açmamızın artık bir zorunluluk olduğu bir zamana gelmiş bulunuyoruz. Bu zor bir döneme girdigimizin resmidir. Tüm dünyada olduğu gibi,bizdede içe dönme yolunda bir basamak daha gerçekleşiyor. Kambiyo rejimi geri sarmak zorunda. Eksen değişimi hızlanacak ve tüm kurallar değişecek. Türkiye tüm bu değişimleri içselleştirerek ,halk ile beraber yeni bir yüzyıla geçmenin önünü açacak politikalara yön vermelidir
Saygılarımla...