Deprem bir doğa olayı kabul illaki bir binanın yıkılması mıdır, enkaz altında kalmak mıdır? Peki ya kişilerin içlerinde yaşadıkları depremler ne olacak. Göçük altında kalmak mıdır sadece deprem dediğimiz.

Yani hani görmediğimiz, şiddetini tespit edemediğimiz, yıkımlarla sonuçlanan ve enkazın altından bir türlü kalkamadığımız, henüz enkaz altındayken artçıları bile devam ederek sürekli bizi sarsan, imdat sesimizi duyuramadığımız, yardıma muhtaç, aç susuz kaldığımız.

Kim bilir ne zaman çıkarız bu enkazdan diyerek umutlandığımız. Herkes bir enkazın altında mıdır tartışılır. Tabii ki biz toprak altında olabiliriz. Gözlemlediklerimiz ise sadece toprak üzerindekiler.

Oh ne güzel yaşıyor dediklerimiz ama kim bilir kaç bin kişinin içindeki enkazlar da onların yıkımına sebep olmuştur. Belki onlarla da seslerini duyuramıyordur. Bilemeyiz ki belki de sürekli artçıyla karşılaşıyorlardır. Evet fiziki bir deprem oldu. Toprak altında olan insan depremi yaşayan der geçeriz.

Ya fizik dışında deprem yaşayanları diğer depremzedelerden nasıl ayırabiliriz ki. Aslında hepimiz birer depremzede değil miyiz? Yardıma muhtaç, çaresiz, aç susuz beklemekteyiz işte.

Yine de elimizi vicdanımıza koyarak biz yardım edelim depremzedelere, deprem yaşayanlara, deprem yaşatanlara... İnsanlık ölmedi diyelim ve dedirtelim. Yeni nesillere de bunu öğretelim.

DİĞER YAZILARI