Her zaman aç olduğumuz için yemek yemeyiz. Canımız sıkılır atıştırırız, kendimizi mutsuz hisseder yiyeceklerle ani mutlu olma çabasına gireriz. Yaşanılan bu kısa süreli mutluluklar, daha sonrasında uzun süreli pişmanlıklar olarak bize geri döner ve sonrasında daha da çok yeriz. Yaşanılan bu kısır döngüde, duygu durumuna göre beslenmeye, ‘’duygusal yeme’’ diyoruz. Aslında aç olan karnımız değil, duygularımız!
Peki, biz fiziksel olarak mı yoksa duygusal olarak mı aç olduğumuzu nasıl ayırt edebiliriz?
• Fiziksel açlığı yemek yedikten 2-3 saat sonra hissederiz. Duygusal açlık da açlık tokluk kavramları yoktur. Açlık hissi ani oluşur.
• Fiziksel açlıkta yemek sonrasında olumsuz duygu barındırmaz ama duygusal açlık durumunda yemek sonrasında pişmanlık oluşur.
• Doyurmaya çalıştığınız şey duygularınız ise, asla doymazsınız. Fiziksel açlık yaşıyor ve gerçekten karnınızı doyuruyorsanız bir süre sonra doygunluk hissini yaşamanız kaçınılmazdır.
• Duygusal açlığınızı biran önce karşılamak isterseniz ancak fiziksel açlığınız bir süre daha bekleyebilir.
Duygusal açlık yaşıyor ve bunun farkındaysanız bununla baş etmenin yollarını öğrenmeniz gerekmektedir. Kendinizi tanımak ve bu duygusal açlığı hangi durum, olay ve kişiler karşısında yaşıyorsunuz? Bu durumu tetikleyen zamanları belirlemek oldukça önemlidir. O anda hissettiğiniz duyguları not etmek, duygusal açlık yaşamadığınız bir zamanda bu problemi çözmek adına iyi bir başlangıç olacaktır. Sabırlı olun! Bu sorunun üstesinden kendiniz tek başınıza gelemiyorsanız bir beslenme uzmanından veya psikologdan mutlaka destek alın! Çünkü duygusal yemenin bir sonraki aşaması yeme bozukluklarıdır. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi çeşitleri olan yeme bozuklukları yetersiz ya da aşırı gıda alımı yüzünden ruhsal ve fiziksel açıdan olumsuz sonuçlara neden olan ruhsal bozukluklardır. Aşırı yemeye bağlı olarak kilo problemi, aşırı kiloya bağlı olarak da hastalıklar gelişebilir. Belki de kilo almanızın nedeni duygusal açlığınızdır. Duygusal yeme kontrol altında tutulmalıdır. Kriz oluşmadan önlem almak, kriz zamanında o anı yönetmek adına oldukça önemlidir.