Uzm. Psk. Sibel Bilir

Uzm. Psk. Sibel Bilir

DUYGUSAL BAĞIMLILIK NEDİR?

DUYGUSAL BAĞIMLILIK NEDİR?

Bağımlılık deyince aklımıza genelde madde bağımlılığı gelir. Uyuşturucu, sigara, alkol hatta kafein ve ya yemek yemek. İnsan bedenini ve ruhunu esir alan bu bağımlılıklar bir nebze daha kolay teşhis edilebilir, kişinin gayreti ve kararlılığı ile ve çevresinin desteği ile yol yakınken üstesinden gelinebilir. Fakat duygusal bağımlılıklar için aynı şeyi söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Duygusal bağımlılıklar daha inatçı ve çözülmesi zor kompleks bir bağımlılıktır. Duygusal bağımlılık, bir kişinin başka bir kişiye duygusal olarak bağlı olduğu psikolojik bir durumdur. Bu durum hiçbir şekilde olumlu değildir. Çocukken yaşına göre uygun sorumluluk ve özgürlük verilmemiş çocuklarda anneye bağımlılıkla başlar bu süreç. Annesi olmadan hiçbir şeyi tek başına yapamaz çocuk. Daha doğrusu yapmak istemez, korkar. Tek başına yemek yiyebileceği yaşa geldiği halde hala anne yediriyorsa, duşunu tek başına yapabilirken anne yaptırıyorsa, tek başına kendi yatağında yatmayı öğrenemediyse, okul çağında annenin desteği tüm ödevlerini birlikte yapmaya kadar varıyorsa duygusal bağımlılık için mükemmel zemin hazırlanmış demektir. Yaşından büyük sorumlulukla boğuşmak zorunda kalan, yeterince desteklenmeyen ve yönlendirilmeyen çocuklar da aradıkları desteği arkadaş çevresinden ya da karşı cinsten bulma umuduyla onlara bağımlı olur. Sevildiğini, önemsendiğini, işe yaradığını, takdir edildiğini hissetmek istemek de bağımlı olmayı tetikleyen duygusal uyuşturuculardır.
BELİRTİLERİ NELER?
-Güvensizlik. Duygusal bağımlılık içinde olan insanlar, kendilerini bırakıp başkaları için yaşar. Başkalarının verdikleri kararlara güvenirler, herkesin fikrini alıp, bu fikirlere kulak verir, kendilerine gerektiği kadar değer vermezler. Duygusal bağımlılık içindeki insanlar için diğerleri daha önemlidir. Her zaman “O benim yerimde olsaydı ne yapardı?”, “O olsa nasıl davranırdı?” gibi soruları kendilerine sorarlar. Kendileri için düşünmekten yoksundurlar.
-Kontrolcülük. Duygusal bağımlılığı olan biri, her zaman kendisinin adına başkalarının karar vermesine ihtiyaç duyar. Bu olmadan yaşayamadıkları için, herkesi ve her şeyi kontrol altında tutabilmek için zamanla kontrolcü ve çıkarcı birine dönüşürler. Kimsenin kendilerini bırakmasına tahammülleri yoktur.
-Kendinden şüphe duyma. Duygusal bağımlılık duyan insanlar hayatla ve dünyayla tek başlarına yüzleşemezler. Başka birine duygusal bağımlılık duymadan nasıl yaşayacaklarını bildiklerinden bile emin değillerdir. Korkuları ve güvensizlikleri nedeniyle karar vermek onlar için imkansız hale gelir. Başlarını yaslayacak bir omuz olmadan yaşamak onları o kadar korkutur ve endişelendirir ki, her zaman o boşluğu dolduracak birini ararlar.
DUYGUSAL BAĞIMLILIĞIN ÜSTESİNDEN NASIL GELİNİR?
Eğer birinin hayatımızın merkezi olduğunu, varlığımızın sebebi olduğunu ve onlar olmadan hayatla başa çıkamayacağımızı hissediyorsak ne yaparız? Duygusal bağımlılıktan kurtulmak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı “Evet”tir. 
-Öncelikle kendinize hayatınızın neden tek başına bir anlamı olmadığını düşündüğünüzü sorun. Kendinize güvenmeyi sizin için imkansız hale getiren ne? Yetersiz hissetmenize sebep olan şeyin ne olduğunu kendi içinizde arayın ve doğru olup olmadığını sorgulayın. Başkalarından daha az değerli değilsiniz.
-Duygusal bağımlılık duyan biri olarak, aklınıza “Bilmiyorum.”, “Yapamam.”, “O nasıl yapılacağını bilir.” gibi şeyler takılacaktır. Bu tür düşüncelere karşı direnin ve dayanıklı olun.
-Kimse her şeyi bilmez, kimse her şeyin nasıl yapılacağını da bilemez. Ancak hepimizin yapabileceği bir şey var: Öğrenmek. Her küçük şey için yardım aramayın, başka insanlara bel bağlamayın. Bağımsız olmaya çalışın. Başkalarını modeliniz olarak görmeyi bırakın. Herkes benzersizdir. Siz hayatınızı benzersiz bir hale getirin.
-Şartlar bazen hepimizi zorlar, bu herkesin başına gelebilir. Önemli olan onları nasıl düzeltebileceğinizi bilmek, kendi başımıza onların üstesinden gelebilmektir. Özgüven sahibi olmak çok önemlidir. Her zaman başkalarının desteğine güvenemeyiz. Güçlü yanlarınızı tanıyın ve onları kullanın. Kendinizi daha değerli kılmak için güçlü yönlerinizi geliştirin ve kimseye bağlı olmayın.
-Tüm çabalara rağmen hala duygusal bağımlılık devam ediyorsa, bir uzmandan destek alın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uzm. Psk. Sibel Bilir Arşivi
SON YAZILAR