Diyet yapmayı sevmesek de birçok insan fazla kilolarından dolayı hep bir diyet sürecine başlıyor. Fazla kilolardan kurtulmak en çok istenilen durumdur. Bu süreç bazen başarılı olabiliyor bazen de istenilen sonuç alınmayınca pes ediliyor ve verilen kilolarda geri gelebiliyor. Çoğu kilo verme diyetleri kilo vermeye yardımcı olabilirken, birçok nedenden dolayı uzun vadede başarısız olabilirler. Bazı insanlar diyetlerini dikkatle takip etmez ve başlangıçtan itibaren bile fazla kilo vermez. Diğerleri diyetten bir süre sonra tamamen çıkabilirler, çünkü çok kısıtlayıcıdır veya yiyecekler cazip değildir. Bazıları daha az kalori tükettiklerinden daha az fiziksel aktivite yapabilirler. Bu noktada kişinin sürdürülebilir bir diyet planı çiziyor olması oldukça önemli.
Yeni yapılan bir araştırmaya göre, popüler diyetler insanların büyük çoğunluğu için işe yaramıyor. Ya da daha doğrusu, bir süre bir şekilde etkili olurlar, ancak bir yıl sonra elde edilen faydalar büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. BMJ tıp dergisinde yakın zamanda yayınlanan büyük bir sistematik derlemede, araştırmacılar Atkins diyeti, Weight Watchers, Jenny Craig, DASH ve Akdeniz diyeti de dahil olmak üzere 14 popüler diyetten birini uygulayan yaklaşık 22.000 kilolu veya obez yetişkini kaydeden 121 çalışmayı ortalama altı ay analiz etti. Diyetler üç kategoriye ayrıldı: düşük karbonhidratlı diyet, az yağlı diyet ve orta derecede besin ögesi bulunduran diyet (bu gruptaki diyetler az yağlı gruptakilere benzer, ancak biraz daha fazla yağ ve biraz daha az karbonhidrat içerir) olmak üzere..
Her 3 gruptan birini uygulayan kişiler fazla kilo kayıpları ve kalp damar hastalık riski açısından karşılaştırıldı. Ağırlık, kan basıncı ve kolesterol ölçümleri genellikle altı aylık dönemde düzelirken, 12 aylık dönemde elde edilen sonuçlar hayal kırıklığı yaratıyor. Düşük karbonhidrat ve az yağlı diyetlerin her ikisi de altı ayda yaklaşık 10 kilo kaybına neden olurken, kilo kaybının çoğu bir yıl içinde geri kazanıldı. Orta derecede besin ögesi bulunduran diyet grubundaki insanlar, diğer diyetleri takip edenlerden daha az kilo verme eğilimindeydi. Kan basıncı ve kolesterol sonuçları altı ayda hafifçe düzeldi, ancak genellikle bir yıl sonra başladığı yere döndü. Bir istisna olarak Akdeniz diyetinde kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL seviyelerinin düşmesi bir yıl devam etti. Çeşitli diyet programları içinde diğer sağlık yararları arasında önemli bir fark gözlenmedi. Bu yeni rapora dayanarak kilo verme diyetlerinden tamamen vazgeçmek isteyebilirsiniz. Ancak buna başka bir açıdan bakmanın bir yolu daha var: Seçtiğiniz diyet programına bağlı kalmak, seçtiğiniz diyet çeşidinden (düşük karbonhidrat, az yağlı veya orta derecede besin ögesi bulunduran diyet) daha önemlidir. Yani seçtiğiniz diyete sadık olmalısınız.
İşin püf noktası, aslında sevdiğiniz yiyeceklerden oluşan bir diyet seçmektir, böylece ona uymak o kadar zor değildir. Ek olarak, diyet dışında kilo üzerinde büyük etkisi olabilecek faktörler vardır. Örneğin, günlük fiziksel aktivite, düzenli egzersiz ve uyku, sağlıklı kilonun korunmasında önemlidir. Oldukça kısıtlayıcı bir diyet uygulamak yerine, Akdeniz diyetini uygulamak en sürdürülebilir olandır. Yapılan bu analizde de Akdeniz diyeti, diğer diyetlerle karşılaştırıldığında LDL kolesterol seviyeleri üzerinde uzun süreli etkileri olan tek diyetti.
Kilo vermek kolay değil. Kilonuzla mücadele ediyorsanız, bir beslenme uzmanından görüş alın. Birlikte size hitap eden diyet ve diğer yaşam tarzı değişikliklerine karar verin. Sonra onlara sadık kalın. Unutmayın, büyük olasılıkla gerçekten sevdiğiniz yaşam tarzı değişikliklerine bağlı kalabilirsiniz.