Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde yaşayan 3 kardeş hastalanıyor ve içlerinden 13 yaşında olan biri hayatını kaybediyor. Ölüm nedeni olarak koronavirüs ihtimali ön plana çıkıyor. Ancak daha sonra yapılan açıklamada çocuğun genetik rahatsızlığı nedeniyle bağışıklık sisteminin düşük olmasından vefat ettiği öğreniliyor.
Bu olay, yapılan açıklamaya rağmen hepimizi korkuttu. ‘Yeniden mi aynı şeyleri yaşayıp sevdiklerimizi kaybetme korkusunu yaşayacağız?’ diye düşündük. Yeniden aynı şeyleri yaşamamız güç. Çünkü salgın uzun süredir aramızda. Korona hiç gitmedi, gitmeyi de düşünmüyor. Ama onunla yaşamayı öğrenmiş gibiydik. Ta ki bu kış, tüm acil servislerin aynı şikayetlerle dolduğunu görene kadar.
Şu an uğraştığımız salgın bir tane de değil. Koronavirüsün varyantlarının yanında domuz gribi de bizimle. Ve herkes hasta. Hepimiz benzer şikayetleri dile getiriyoruz. Kimimiz daha güçlü bağışıklığı sayesinde ayakta atlatabilirken kimimiz yatak döşek yatıyor. Peki durum bu kadar yayılmışken neden yeni önlemler alınmıyor? Neden yetkililer 2020 ve 2021 yıllarındaki gibi bizi korkutmuyor?
Çünkü o günkü ekonomimiz ile bugünkü aynı değil. O gün göze aldığımız kayıpları bugün alamayız. Toplumsal olarak alabileceğimiz önlem ne yazık ki yok. Tek yapabileceğimiz kendi önlemimizi alıp maskelerimizi yeniden kullanmak. Bağışıklığımızı güçlendirmeye çalışıp mümkün olduğunca mesafemizi korumak. Her gün girdiğimiz kalabalıklarda bu ne kadar mümkün olabilirse o kadar korunmalıyız. Biri çıkıp söylesin diye beklemeden imkanlar ölçüsünde kendi kapanmamızı kendimiz yapmalıyız. Aksi halde ağır bedeller ödemek zorunda kalabiliriz.