Aydın'daki 2. Kitap Fuarı'nın çadırda olmasını eleştiren Tarihçi Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın, 15 bin metrekarelik alüminyum konstrüksiyonlu çadırda organize edilen ve Orta Doğu'nun en büyük uluslararası kitap fuarı durumunda olan, 32. Tahran Kitap Fuarı'nı örnek vererek;

"Geçen Tahran’da yapılan kitap fuarı çok güzeldi. Kitap fuarı öyle olur' sözleriyle Tahran'daki fuarla Aydın'daki fuarı kıyasa tabi tutması akla hezeyan bir durumdur.

İran'ın başkenti Tahran'da 32.'si düzenlenen fuar nere Aydın'daki 2.'si düzenlenen fuar nere?
Kaldı ki bu akla hezeyan kıyası da bir kenara bıraktım; Bu entelektüel kibir neyin nesi?
İngiliz akademisyenlerine has bu 'Snob' takıntılar ne iş?

Oysa ne acı, 21. yüzyılda hayattayken kitaba basılmasa bile çağını aşan, kaliteli en az 15 şiir yazmış bir şair kadar bile 22. yüzyılda okunamayacak olmanız!
Ve ne hazin, koyunun olmadığı yerde herkese tepeden bakan 'Abdurrahman Çelebi'liğiniz...

Özün sözün kısası, samimi anlamda, Aydın'da kitap okuma farkındalığı oluşturabilmesi adına, Aydın Valiliği’nin himayesinde Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından ilimizde 2.'si düzenlenen kitap fuarının bir sonraki organizasyonlarında türlü eksikliklerin giderileceğine canı yürekten inanıyorum. Velhasıl bu kitap fuarında Aydın, esasen amaçtaki niyetin kitap okuma farkındalığı oluşturabilmesi olduğu için her türlü olumsuzluğa karşın asla sınıfta kalmadı...
Bu fuarın sınıfta kalanı entelektüel kibriyle caka satıp Tahran'daki fuarla Aydın'ı kıyaslayan Ortaylı'dır.

Hani bir sözünde "Bugün müzede düğün yapılmasına izin veren görevli, yarın müzede çamaşır yıkar” diyor ya İlber Hoca, aslında Ortaylı'nın Tahran'daki fuarın da çadırda yapıldığını unutup Aydın ile ilgili fuar eleştirisi de tıpkı şuna benziyor;

-Bugün çadırda kitap fuarı yapılmasını eleştiren, yarın açık havada kitap yazanı kınar!..