Milletler gelişimlerini çok uzun sürelerde gerçekleştirebilirler. Gelişim sürecinden sonra, çok uzun süren bir olgunlaşma evresi geçirerek tarih sahnesinden silinirler. Bu gelişim sürecinin zor olmasının ana nedeni kültürel örüntüdür. Bunu şöyle anlatabilirim ki örüntü toplumun kurumsal yapılarını ifade eder. Nesilden nesile öğretilir ve kırılması çok zor bir toplumsal alışkanlığa dönüşür. Her gelişimin önünde büyük bir direnç oluşturur. Bu toplumsal kültür ve geleneklerdir. Tarihte Medeniyeti ne kadar büyük bir milletse, örüntüsü yanı toplumsal ağları o kadar güçlüdür. Aslında o milletin tarihsel alışkanlıkları, kültür medeniyeti anlama ve dünyayı algılama araçlarıyla kurumsal bir ağa dönüşür. Bu örüntü,çağ ile ne kadar çatışıyorsa o kadar geri kalınmasının da önünü açıyor demektedir. Son 200 yıldır dünyadaki gelişmiş ve gelişen ve geri kalmış ülkelerdeki isimlerin çok değişmemesinin ana nedeni bu aşılamayan kurumsal ağdır. Tüm dünyaya yön vermiş büyük medeniyetlerin bugün bulundukları geri kalmışlığın esas nedeni bu güçlü kültürel örgüdür. Binlerce yıl dünyaya yön vermiş Mısır medeniyetinin bugünkü hali, Çin medeniyetinin son durumu, Mezopotamya insanlığın ilk medeniyet hikayesinin yazıldığı yer olmasına rağmen bugün ki hali , bunun en güzel örnekleridir. Çok zayıf bir toplumsal kültüre sahip olan Amerika'nın bugün ki hali ortadadır. Tüm kültürel yapısını bu çağa endeksleyen bir toplum ve derinliği olmayan bir kültür , pragmatik davranarak yeniliklere açık ve yeni yüzyılı özümseyerek yoluna devam edebilmiştir.
İşte kadim medeniyetler, oluştuğu yüzyılda müthiş bir etkinlik yaratabildiği gibi geleceğe dönükte ipotekler koyabiliyor . Bunu aşabilmek, toplumun kendini inkarını gerektirdiği gibi, zor bir diyalektiğin ortasında debelenen bir hal ile sonuçlanmaktadır. Bunun son yüzyıldaki en büyük örneği Japonya' dır. Bugün bulundukları hal,bir Japon kültürü müdür yoksa batı medeniyetinin kötü bir kopyası mı? Bu büyük çelişkiler içinde gelişmek mi, gelişememek mi arasındaki gidiş gelişler , toplumsal çatışma ve ayrışmalarında temelini oluşturmaktadır. Bugün bizimde yaşadığımız iç çekişmelerinde temelinde yatan gibi.
Saygılarımla