Bu aralar mutluluk ile körebe oyunu oynamaya başladık. Bizim gözlerimiz bandana ile kapatıldı, görmüyor. Nasıl gülümseyerek oynuyoruz bir görseniz mutluluğu yakalamak için.

Mutluluk ise bembeyaz bir tavşan tutabilene aşk olsun hele bir de gözler kapalıyken onu yakalamak tam bir mucize. Bulmak için uğraşıyoruz işte çukurlara batıyoruz, çıkmaz sokaklara giriyoruz, onun nereye gittiğini bilmiyoruz ki.

Tavşan işte belki toprağı kazıp aşağı iniyor, belki de hızlıca uzaklaştı e tabii mutluluk onun doğasında ne kadar güzel koşturuyor, gidiyor, oyunlar oynuyor kendi ile. Bize de renk versin bembeyaz umut olsun istiyoruz. Oyunumuz hala devam ediyor, henüz bitmedi bu oyunun süresi de yok bir hakemi de.

Bir çoğunuzun saçmalık dediğini duyar gibiyim ama değil tabii ki de kaç yaşında olduğunuzun, gözlerinizin kapalı veya açık olduğunun, kaç kişiyle oynadığınızın hiçbir önemi yok. Belki oyun dendiğinde o çocuksu halimize geri dönerde oyun bizi mutlu eder.

Tavşanı yakalayalım ya da yakalamayalım fark etmez belki de birçok arkadaşımızı da oyuna davet ederiz biz mutlu olduk ya onlar da mutlu olsun isteriz. Mutluluğu yakalamanın peşinde hep birlikte el ele yürüyelim. Siz de bu oyuna katılmak ister misiniz?