“Adnan Menderes ve beraberindeki heyet, 17 Şubat 1959 tarihinde Londra'da yapılacak Kıbrıs görüşmelerine katılmak için Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan yola çıkmıştı.

Viscount tipi dört motorlu "Sev" isimli uçak, önce yakıt ikmali için İtalya'nın başkenti Roma'da mola verdi, daha sonra ise Londra'daki Heathrow havaalanına hareket etti. Ancak yoğun sis nedeniyle uçağın Heathrow havaalanına inişine izin verilmedi. Uçağın önce Paris'e indirilmesi planlandı, ardından ise Londra'nın 40 kilometre güneyindeki Gatwick havaalanına yönlendirildi.

Ancak "Sev" uçağı yine yoğun sisin etkili olduğu Gatwick havaalanına yaklaşık 5 kilometre kala Surrey bölgesindeki Newdigate köyü yakınlarında ormanlık bir alana düştü. Ağaçlara çarpan uçağın iki kanadı koptu ve ters döndü. Uçakta bulunan 8 mürettebattan 5'i, 16 yolcudan ise 9'u hayatını kaybetti.

Başbakan Adnan Menderes kazadan hafif yaralanarak sağ kurtuldu ancak aralarında dönemin Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şefik Arzık, Basın-Yayın ve Turizm Bakanı Server Somuncuoğlu ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Muzaffer Ersü'nün de bulunduğu 14 kişi hayatını kaybetti.

Menderes, uçak kazasının ardından Londra kliniğinde gördüğü tedaviden sonra Türkiye'ye döndü”

Buraya kadar okuduklarınızın hepsi tarihi bilgiler ışığında Menderes’in sağ kurtulduğu uçak kazasıyla ilgili bilindik kısımları içeriyor.

Peki bu kaza esasında sabotaj mıydı? Büyük ihtimalle öyleydi zira kazadan sonrası için anlatılan bir durum daha var ki akıl alır gibi değil!

Kaldı ki uçak kazasından sağ kurtulup 1 yıl sonra yapılan darbe sonrasında idama götürülen Menderes ile ilgili de bir çok akla hezeyan spekülasyon var. Keza 27 Mayıs 1960’daki darbenin arkasında kimler olduğu darbenin bildiri metnindeki son cümlelerde ele vermiyor mu kendini sahi?

Neydi o bildiri metnindeki son cümleler hatırlayalım; “Bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız. NATO ve CENTO'ya inanıyoruz ve bağlıyız. Düşüncemiz 'Yurtta sulh, cihanda sulh'tur"

Bu ‘Yurtta Sulh’ size bir yerlerden tanıdık geliyor değil mi?NATO ve CENTO’ya bağlılığın deklare edildiği bir darbe bildirisinin arkasında sahi kim olabilir düşünün? ABD ve İngiltere mi?

Peki nerede düşmüştü Menderes’in uçağı hatırlayalım; İngiltere’de!..
İngiliz Daily Mail gazetesinin kazayı "Menderes Mucizesi" manşetiyle verdiği 18 Şubat 1959 tarihli nüshalarına da bakıldığında esasen açık seçik kurtulması imkansız bir kazadan mucize eseri sağ kurtuluyor Menderes… Allah O’nu geçirdiği uçak kazasına rağmen bu millete bağışlıyor fakat birileri kaderin çarklarına çomağı sokmaktan geri kalmıyor vesselam…

Gelelim sadete;

Menderes’in Başbakanlığı döneminde kullandığı makam aracının ardından en son zaman zaman çiftçilik yaparken kullandığı traktör de Çakırbeyli Mahallesi’nin girişinde Aydın Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından yapımı devam eden Adnan Menderes Müzesi’nde sergilenmek üzere Aydın’a getirildi ve Valiliğe bağışlandı.

Ben biraz araştırdım ancak Menderes’in sağ kurtulduğu Viscount tipi dört motorlu "TC-Sev" isimli uçağın enkaz parçalarının tam olarak şu anda nerede olduğuyla ilgili tam manasıyla net bir bilgiye ulaşamadım. Umarım Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, kapsamlı bir araştırmayla bu uçağın enkazının nerede olduğunu tespit ettirir ve böylelikle ‘Uçak kazasından kurtulup darağacından kurtulamayan’ Demokrasi Şehidimiz Adnan Menderes’in hayatındaki en mucizevi anısına tanık olan, o çarpıcı ve bir o kadar da düşündürücü olan eşsiz materyal de Adnan Menderes Müzesi’nde sergilenir…