Her yılın başlangıcında, yeni yıl umutları ile birlikte yeni zamlar da hayatımıza giriyor. Yılbaşında gelen zamlar, Türkiye'nin ekonomik dinamikleri üzerinde önemli bir etki bırakıyor.
Her yeni yıl, bir dizi artışla başlıyor. Zamlar, genellikle temel ihtiyaçların maliyetini artırarak, tüketicilere doğrudan etki ediyor. Bu durum, özellikle sabit gelire sahip olan bireyler ve düşük gelirli aileler için yaşmayı daha zor bir hale getiriyor. Bir yandan da toplum arasındaki yaşam koşullarındaki farklılığı açıyor yani gelir adaletsizliğini büyütüyor.
Vergi ve fiyat artışları, ekonomik eşitsizlikleri derinleştiriyor. Düşük gelirli gruplar, bu artışlardan daha fazla etkilenirken, belli bir kesim daha kolay yoldan paza kazanıp hızlı zenginleşebiliyor. Bazıları da servetine servet katıyor.
Bu durumun önlenmesi için yapılabilecek en temel şey elbette parayı yönetenlerin adaletli ve şeffaf politikalara yönelmesi olacaktır.
Bu süre zarfında bizlere düşen ise gelecek yıllarda daha adil, daha yaşanabilir bir ekonomi umuduyla kemer sıkmaya devam etmek...