Deprem. Büyük bir heves ve heyecanla dayayıp döşediğimiz, nice paralar verip eşyalar aldığımız evimizi başımıza yıkan, enkaza çeviren olay. Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler hepimize büyük bir farkındalık getirdi. Ancak böyle bir olay mı yaşanması mı gerekiyordu? Bundan sonra ne yapabiliriz? Nasıl önlem ve tedbir almalıyız? Sağlam binalar yapılmalı artık demiyorum bile. O zaten olması gereken bir şey. Ancak evimizin içinde de önlem almalıyız.
Her evde mutlaka ulaşılabilir bir noktada afet ve açıl durum çantası olması gerekiyor. Deprem sonrası ilk 72 saatte, yardım ekipleri ulaşana kadar acil ihtiyaçlarımızı ve değerli evraklarımızı saklayacağımız bir deprem çantası olası bir enkaz altında kalma durumumuzda hayatımızı kurtarabilir.
Peki bu çantanın içinde neler olmalı; AFAD’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, yüksek kalorili, vitamin ve karbonhidrat içeren, su kaybını önleyen ve dayanıklı, çabuk bozulmayan gıdalar. Kimlik kartları, tapu, sigorta, ruhsat belgeleri, zorunlu deprem poliçesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı. Giyecek olarak, iç çamaşırı, çorap, yağmurluk, iklime uygun giysiler.
Her bir aile üyesi düşünülerek yeterli miktarda içme suyu. Sabun ve dezenfektanlar, diş fırçası ve macunu, ıslak mendil, tuvalet kâğıdı, hijyenik ped. Uyku tulumu veya battaniye, düdük, küçük makas, kâğıt, kalem, pilli radyo, el feneri ve yedek piller.
Ama hazırlayacağımız bu deprem çantasını yatakların ya da koltukların altına değil her aile bireyinin kolayca ulaşabileceği bir yere koyulması lazım. 6 ayda bir çantanın kontrol edilip bozulan bir şey varsa değiştirmemiz lazım. Önlemleri bu günden almalıyız. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz.
