Değerli okuyucularım bu hafta yoksulluk ve yoksunluğun toplumsal ve kültürel etkileri üzerinde duracağım. Yoksulluk bir toplumun çözmesi gereken en önemli hususlardan biridir. Yoksun insanların artması toplum içinde sınıf farklılıklarını artırmaktadır. Bu da bazı sorunları beraberinde getirmektedir Teknoloji çağında iletişimin üst düzey olduğu günümüzde yoksul insanlar varlık sahibi kesimlere özenmekte, bu da bazı suçlara teşvik etmektedir. Ayrıca çalışmayan yoksul kesim devlet tarafından desteklenmeli ama en önemlisi bunların iş sahibi yapılmasıdır. Devamlı yardım alan insanlar bir süre sonra çalışmak istememektedir. Aktif işsizlik olarak nitelediğimiz bu durum uzun vadede sıkıntılı durum oluşturmaktadır.
Yoksul ve yoksun kesim bazı art niyetli kişilerce kolaylıkla kullanılmaktadır. Bu nedenle yoksullukla mücadele toplumsal ahlakın gelişmesinde ve suç oranlarının azaltılmasında son derece önemlidir. Devletin aslı vazifelerinden biri sosyal adaleti tesis etmesidir. Sosyal adaleti bozan en önemli konu da işsizlik oranlarının artmasıdır. Yoksulluk ve yoksunluk sadaka kültürünü yaygınlaştırmaktadır. Seçimlerde oylarını parayla ya da menfaat karşılığı satan insanların artması demokrasi kültürümüze de zarar vermektedir.
Sonuç olarak; salgın sürecinde iyice artan yoksulluk ve beraberinde getirdiği yoksunluk ile mücadelede devletin hızlı çözümler getirmesi elzem bir ihtiyaçtır.