Sevgili okuyucularım; bildiğiniz üzere pandeminin yoğun yaşandığı dönemde yüz yüze eğitime ara verilmişti. Bunun yerine uzaktan yani online eğitim verilmişti.

Tabii ki öğretmenler derslerini sınıftaymış gibi verse de; devam zorunluluğunun olmaması, teknik sorunlar ya da internet alt yapı yetersizlikleri gibi nedenlerle derslere katılım seviyesi oldukça düşük kaldı.
Ders gören öğrenciler ise evde bir ekranın karşısında saatlerce kaldı. Sınıf disiplinini sağlamak böyle ortamlarda hiç de kolay olmadı. Evde, pek dışarı çıkmadan uzun bir dönem kalan öğrencilerde; her şeyden önce davranış değişiklikleri gözlemleniyor. Yüz yüze eğitimin başladığı son iki aydır, bu durum gözlenmektedir.
Öğretmenine abi diyen öğrenci, teneffüste toplu oyun oynayamayan öğrenci, içine kapanık ve konuşmayan öğrenci gibi bir çok sorun şu ana kadar ortaya çıkmış sorunlardan bazılarıdır.
Değerler eğitiminin her zaman önemli olduğunu benimsemiş biri olarak bugünkü pozisyonumuzda çok daha önemli olduğunu belirtmek isterim. Akademik eksiği bir şekilde kapatabiliriz ancak; ahlak, vicdan, sorumluluk, empati, vatan ve millet sevgisi kavramlarını benimsemiş bir nesli geleceğe taşımak zorundayız.
Eğitim sistemimiz bizim geleceğimzdir. Eğitim planlamalarını yaparken, teori üreten akademisyenler ile bunu sahada uygulayan eğitimcileri buluşturmalıyız.