Geçtiğimiz günlerde Bozdoğan Belediye’si aldığı bir meclis kararıyla 93 kadrolu işçisinin iş akdini feshetme yoluna girdi. Daha sonra Belediye Başkanı Ufuk ALTINTAŞ yaptığı açıklamada bazı çalışanlara daha düşük ücret teklif edeceklerini, kabul etmeleri durumunda yola devam edeceklerini beyan etti.
93 işçi bu, oyuncak değil! Başkan böyle giderse siyasi kariyerini bile bitirebilir. Fakat haklı bir sebebi de var, ücretlerini bile ödeyemiyorum diyor, büyük ikilem. Eğer gerçekten işçi sayısı fazlaysa ne yapabilir, nasıl bir çözüm yolu bulabilir?
Hemen diğer pencereden bakalım, yeni işçiler alacak mı? En büyük merak bu yönde. Ben zannetmiyorum, öyle yapacak olsa neden bütün dikkatleri üzerine çeksin, çocuk aklıyla bile yapılacak iş değil.
Üçüncü bir pencere daha var ki benim en çok dikkatimi bu pencereden gördüklerim çekti. Sayın Başkan yaptığı açıklamada özellikle kadrolu işçileri çıkardığını, çünkü her bir kadrolu işçinin maliyetinin 2,5 asgari ücretli personele denk olduğunu belirtti. Yani 93 kişiyi çıkararak yaklaşık 140 kişinin işinden olmasını önlediğini beyan etti. Yani bu sayı 240 olabilirdi..
Ben Başkan’ın anlamsız bir şekilde işçi kıyımı yaptığına inanmıyorum. Üç beş kişi olsa anlarım, anlam veririm fakat demek ki belediyenin işçi sayısı gereğinden çok fazla. Şimdi suçlu işten çıkaran mı, yoksa belediyeyi bu halde bırakan mı?
Önünüzde iki yol olsa, birisi bu borç batağında belediyeyi idare etmek olsa, diğeri fazla işçileri işten çıkarmak olsa siz hangisini yapardınız?
Şimdi dümeni diğer tarafa çevirelim. Birçok belediye (bunlara büyükşehir belediyeleri de dâhil) bankamatik memuru olduğu iddiasıyla seçimlerde prim yaptı ve seçildikleri takdirde belediyelerde gereksiz (çalışmayan) tüm personeli işten çıkaracağını beyan etti. Ve birçoğu da bu söylemlerle seçimi de kazandılar. Maalesef büyük bir bölümü hiç işçi çıkarmadı! Ya yalan beyanlarla vatandaşı kandırdılar ya da bankamatik memurlarına göz yumuyorlar.
Bozdoğan Belediyesi’nin iktidar partisinden olduğunu unutmayalım. Durumu bu açıdan da değerlendirelim. İşçi fazla da çıkardıysa haklı mı? İşçi çıkarırken izlediği yol doğru mu? Ya da işçiler gerçekten belediyeye yük müydü? Her yönüyle düşünülmesi gereken ince ve hassas bir konu.
Hepimiz biliyoruz (ve seçimden sonraki işçi alımlarıyla da görüyoruz) ki belediyeler maalesef başkanların ve yakın çevrelerinin işe yerleştirme kapısı olmuş durumda. Bu doğru mu? Bir şekilde torpille, hatırla, rica ve minnetle işe girenler helal ekmek mi kazanmış oluyor?
Ya Ufuk Altıntaş gerçekten bir kahramanlık yapıyorsa?
Ya da gerçekten vicdansızın teki…
Ben öyledir ya da böyledir demiyorum, fakat olayları değerlendirirken sadece duygularımızı dinlemek yanlış olabilir. Başkan gelecek tepkilere rağmen bile bile bu yola girdiyse onu da bir dinlemek gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta siyasi kariyerine rağmen ve gelecek tepkilere rağmen zor bir kararı uygulayacak. Ve bu saatten sonra bütün gözler üzerinde olacak.
Bankamatik memuru vardı diyerek seçimi kazanıp sonra bir köşeye sinenler, sizi de unutmuş değiliz!
Sağlıkla kalın, sağlıcakla kalın.