Geçtiğimiz gün bir kargo şubesine kargo teslim etmek için gittim. Ortalık mahşer yeri gibi. Dağ gibi kargo yığınları, insanlar sıraya geçmiş teslimat bekliyorlar, gelen kargolar, giden kargolar... Manzara şaşkınlık verici. Hayırlı işler, yoğunsunuz sanırım dedim.” Abi black friday ya” dedi oradaki görevli. Arkamda bekleyen bir bey efendi, cumanın karası olmaz, sırf Müslümanlar rencide olsun diye böyle bir isim bulmuşlar dedi. Tartışma çıkmasın, mevzu uzamasın diye araya girip “Muhteşem Cuma, bereketiyle geliyor sanırım” dedim. Zaten herkes kargosunun derdine düşmüş ne tartışması, ne uzatması.
“Black friday” diye bir icat peydah oldu son yıllarda. Bu icatla ilgili birçok teori ortaya atıldı. Bu uydurmanın temelinde ilan edilen günde büyük indirimler yapılması yer alıyor. Aslında tüketimi tetiklemek ve stokları eritmek için uydurulmuş bir seremoniden başka bir şey değil. Hiçbir din ve inanışta da yeri yurdu yok.
Lâkin isminin Cuma olması ve önünde “kara” sıfatının yer alması doğal olarak Müslümanlarda da bir tedirginlik oluşturmuş durumda. Haklılık var mı, elbette var. Yalnız olaya şu açıdan bakmak lazım, bu insanlar bu alışverişi yapacak!
Bu durumu bir “kriz” olarak nitelendirirsek her krizde olduğu gibi bu krizde de bir fırsat üretmek lazım. Yoksa senin beğenmeyip de almam dediğin paralar maalesef uluslararası şirketlerin kasasını doldurmaya devam edecek.
Türkiye pazarında (Müslüman bir ülke olduğumuzu da unutmayalım) black friday beklentisi oldukça yüksek. Erken başlayan indirimlerle şimdiden kargolar hınca hınç dolu. Gidip yerinde görebilirsiniz durumu. Her halde paranın gücü imanın gücünden önce geliyor olacak ki ismine pek de takılmıyor bu millet. Ucuz olsun yeter..
Bizim sözde hassasiyeti yüksek, laf üretmekten ve eleştirmekten başka hiçbir işi olmayan iman ehli abilerimiz ne yapıyor? Her zaman olduğu gibi “günah” deyip duruyorlar. Çözüm yok, alternatif yok.. Araştırmak, fikir üretmek, alternatif yollar geliştirmek? O da yok..
Esnaf odaları, ticaret odalarında bir ses var mı? Yok.. Pardon onlar protokole plaket vermeye, yemeli – içmeli organizasyonlar tertiplemeye devam ediyorlar.
Neyse, bir öneri ben vereyim de ön ayak olayım. Bu kara cumanın adını hassasiyeti yüksek(!) dindar abilerimiz değiştirip bereketli Cuma yapsınlar. İndirim yerine satılan ürünün yanında hediyeler versinler. Hem hediyeleşmek de sünnet, böylece kampanyası da kolay olur. Kampanya ismi önerim “CUMA BEREKETİYLE GELİYOR.” Bu benim önerim, senin aklından daha iyi bir öneri geçiyorsa (ki mutlaka geçiyordur) sen de bir öneride bulun. Ne kaybederiz? Belki çok şey kazanırız..
Yerel esnaf, dini hassasiyeti yüksek vatandaş uyuma! Yıllardır olduğu gibi yine senin dindarlığını kullanıp paranı elinden alıyorlar, bu oyuna gelme! Vatandaşı karalamaktan ziyade onlar için alternatifler üret, şirin ol, tatlı bir rekabete gir. Ama bir şeyler yap lütfen. Oturduğun yerden vah, tüh etmekle, insanları kınamakla olmuyor bu işler, anla artık. Git meslek odana yardım talep et, fikir üret tavsiyede bulun.
Uzun lafın kısası, bu para ceplerden çıkacak, kurtuluşu yok. Sen çırpınsan da debelensen de bu millet kara cumada alışverişini yapacak. Sen dövündüğünle, eleştirdiğinle, kınadığınla kalmak istemiyorsan bir şeyler yap ki para senin kasana girsin.
Sağlıkla kalın, sağlıcakla kalın.