LÜTFİ ÖZKAL

LÜTFİ ÖZKAL

BU İŞ TUTAR MI?

BU İŞ TUTAR MI?

Yeni bir girişimcinin girişimcilikle ilgili en çok merak ettiği husus iş fikridir. Eskiden iş fikri saklanılan ve pek açıklanmayan bir kavramken günümüzde artık iş fikrini saklamanın pek de bir ehemmiyeti kalmadı. İnternet denilen sonsuz bilgi kaynağında tek bir tıkla en zor işlerin bile iş sürecini başından sonuna kadar takip edebiliyoruz. Bu sebeple bilgi, artık ulaşılması en kolay kaynaklar arasında yerini aldı.
    Peki nasıl oluyor da başarılı bir girişimin aynısı taklit edilince hezimetle sonuçlanabiliyor? Aynı yollardan geçip çok farklı sonuçlar alınabiliyor?
    Bunun izahı pek de kolay yapılabilecek türden değil aslında. Burada birçok faktörden bahsedebiliriz. Örneğin girişimcinin kendisi (kişisel özellikleri, yaşı, cinsiyeti vb.) önemli bir etkendir. Aynı iş fikri farklı iki girişimciden birisinde çok başarılı sonuçlar verirken bir diğerinde başarısız bir örnek olarak yerini alabilir. Bunun onlarca örneğine kendi çevremizde rastlamamız mümkündür.
Örneğin iş yapmadığı için dükkânını devren satan bir girişimcinin işini devralan başka bir girişimci aynı yerde aynı işi yaparak çok başarılı sonuçlar elde edebiliyor. Burada birçok nedenden bahsedebiliriz. En önemli neden bence “girişimcinin özellikleridir”.
Çoğu zaman “benim bir iş fikrim var, sizce nasıl olur” sorusuyla muhatap oluyorum. İnsanların bana bu soruyu sorması mesleki tatmin seviyemi artırsa da “bu iş olur” ya da “bu iş olmaz” şeklinde kesin bir hüküm vermeyi yasakladım kendime. Çünkü doğru değil, hem yanılma ihtimalim çok yüksek hem de yanıltma ihtimalim. Bunun yerine girişimci adayına farklı sorular sorarak iş fikri hakkında daha çok sorgulamasına ve araştırma yapmasına yardımcı oluyorum. Bazı rasyonel değerlerden istifade etmesinin şart olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Kararı yine kendisi veriyor. Bu konuda kati suretle cevap vermemeyi kendime ilke edindim. Çünkü edindiğim tecrübelerden yola çıkarak kendi kendime “çok güzel bir iş fikri, güzel iş yapar” dediğim ve başarısız olmuş girişim sayısı hayli fazladır. Tabii ki bunun tersi örnekler de mevcuttur. 
Aslında puzzle gibi düşünmek lazım girişimciliği. Binlerce parça var ve doğru yere oturtmanız lazım. Eksik üç-beş parça bütünlüğün bozulmasına sebep olabiliyor. Yalnız bildiğim bir şey varsa gerekli asgari araştırma yapılmadan girilen işlerin başarısızlık oranının çok daha fazla olduğu bir gerçek. Ürün ya da hizmetin nereye satılacağı, rakiplerin kimler olduğu, Pazar araştırması gibi kendi başımıza yapabileceğimiz araştırmaları mutlaka yapmalıyız. İşi tamamen kadere bağlayıp sonu belli olan kötü gidişatımızı kaderimizle izaha kalkmamalıyız. “Müslüman mahallesinde salyangoz satmak” deyimi güzel bir örnektir. Hiç kimse salyangozlarımı almıyor, kaderimde bu varmış demek kaderimizle dalga geçmek değil midir?
Hep söylediğim bir söz vardır, iş fikrinize iyi sarılın. Onun hakkında bolca araştırma yapın, aklınızda hiç soru işareti kalmayıncaya kadar arkasında koşun fakat evladınız gibi bağlanmayın! Yeri geldiğinde terk etmesini, ondan ayrılmasını da bilin. Körü körüne bağlanmak size ve çevrenizdekilere zarar verebilir.
Sağlıkla kalın.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LÜTFİ ÖZKAL Arşivi
SON YAZILAR