Türkiye’de yaşlılık ve yaşlı sağlığı konularında farkındalık yaratmak amacıyla 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası olarak anılıyor. Bu kapsamda geçmiş yıllarda çeşitli etkinliklerde yaşlı çınarlarımız hatırlanarak ziyaret ediliyordu. Bu yıl pandemi nedeniyle ziyaret ve etkinlikler askıya alındı. Eskiden elimize çiçek alıp huzurevlerinde yaşayan yaşlı çınarlarımızı ziyaret edebiliyor, hallerini hatırlarını sorabiliyorduk. Ama gelin görün ki şimdiki koşullar buna olanak vermiyor.


Tüm bunlardan bağımsız söylemek istediğim başka bir şey var aslında. Bu tür özel gün ve haftalarda toplumda daha çok ilgi görmesi gereken kesimlere özel bir alan oluşturuluyor hepimiz görüyoruz. Ancak benim değinmek istediğim nokta bu günler dışında da hatırlamamız gerektiği konusu.

Yaşamı sadece yaşadığımız andan ibaret göremeyiz. Geçmişi ve geleceği düşünerek hareket etmeliyiz. Geçmişte gençliğin deli rüzgarından geçen insanlarımızın yani günümüzün yaşlı çınarlarının da bir zamanlar bizler gibi olduğunu unutmamamız lazım. Yalnızca bir gün ya da bir hafta ile sınırlı kalmamalıyız. Her gün hatırlamalı sık sık onlara yalnız olmadıkları hissini tattırmalıyız.


Yaşlı çınarlarımızın durağan zamanlarında konuşmaya ihtiyaç duydukları insanlar olur. En çok da genç insanlarla oturup sohbet etmeyi severler, çünkü gençliği hatırlamak, o gencin gözlerinde kendilerini anımsamak isterler. Sözün özü bu hisleri onlardan esirgemeyelim. Vakit buldukça ziyaret edip, gönüllerini hoş tutalım, tutalım ki günün birinde bizler de konuşacak genç birini aradığımızda evren karşımıza birilerini çıkarabilsin. Ben bu özel gün vesilesiyle tüm yaşlı çınarlarımıza sağlıklı uzun yıllar diliyorum. Allah onları başımızdan eksik etmesin.