Aday belirleme çalışmaları AK Parti’nin adaylarını açıklamaya başlamasıyla birlikte hız kazandı. Kulisler hareketli, isimler de büyük oranda belli olmuş vaziyette. Belediye başkanlığı diğer kamu görevlerine istinaden sorumluluk alanı açısından çok farklı bir görev. Bir şehrin (ya da beldenin) işsiz gencinden engelli vatandaşına kadar, işi gücü ters giden esnafından komşusuyla husumeti olanına, sokakta aç kalmış, üşümüş hayvanına kadar çok geniş bir yelpazede yetki ve sorumluluğu bulunan vebali büyük bir görev. Bu göreve talip olanların hizmet etmeyi sevmesi ve “FAYDA” odaklı olması gerekmektedir.
Bu ifadeyi ikinci kez ve özellikle üstüne basarak tekrarlıyorum ki seçeceğimiz başkanlar “TÜCCAR” değil, “FAYDA” odaklı bir zihniyete sahip olmalıdır. Tüccarlar doğası gereği kar odaklı yaklaşırlar, kendilerine kar elde ettirmeyecek işlere pek yanaşmazlar.
Bir önceki “Nazilli'ye Sert Ve Tüccar Bir Başkan mı Lazım?” başlıklı yazımdan dolayı çok eleştiri aldım. Eleştirenlerle görüşlerimi paylaştım ve büyük bir çoğunluğuyla mutabık kaldık.
Niyetimiz yalakalık ya da yancılık yapmak değil. Bu konuda elimde sizlere sunabileceğim ve ilk aklıma gelen iki emsal var. Bir tanesi halihazırda görevinde ve yeniden görevine talip bir isim. Buharkent Belediye Başkanı Sn. Mehmet EROL. Çok kez hayrete düşürmüştür beni. En son Sn. Özhaseki geldiğinde yaptığı sunumda kullandığı argümanlar, ifade kabiliyeti ve konulara hakimiyetine hayran kalmıştım. Buharkent’te birçok eserin ve en önemlilerinden OSB’nin de mimarı aynı zamanda.
2018 yılının son aylarında henüz OSB’de fabrika bacaları tütmezken girişimcilik dersleri için bulunduğum Buharkent’te sınıfımızı ziyarete gelmişlerdi. Vatandaşla sohbet ederken bir öğrencimiz ile olan diyaloğu çok şaşırtmıştı beni. Buharkent OSB’ye kurulacak olan bir kablo fabrikasından çevreye ve insan sağlığına zarar verecek atık çıkacağından endişelendiğini beyan eden vatandaşa “Senin gibi düşünen kaç kişi vardır?” sorusunu yöneltti. “Çok kişi var başkanım” cevabını alınca da “Bir gün belirleyin, size kurulacak olan fabrikanın aynısını Denizli’de yerinde ziyaret ettireyim” dedi ve yaptı da. Çözüm odaklı, kavgadan uzak ve uzlaştırıcı. Çok zekice ve nezaket dolu bir hareket. Bürokrat zamanlarında verdiği seminerlerden tanırım ve hep ilgiyle takip etmişimdir.
Bir diğer isim aday adaylarından Sadullah DÜLGER. Kendisi KOSGEB Müdürlüğü’nü bırakıp Yenipazar ilçesinin belediye başkanlığına talip oldu. KOSGEB’in önceki halini bilenler bilir, konumuz eskiyi yeniyle kıyaslamak olmadığı için oralardan bahsetmeyeceğim. Sadullah Müdür’ü bu gün arayın, Aydın genelinde şu işi yapan birisine ihtiyacım var deyin, sizinle derhal iletişim bilgilerini paylaşır. Bizzat ben şahidim, kendisine teslim edilen KOSGEB müdürlüğü makamını kullanarak kurduğu düzendeki ekosisteme son derece hakim. Üstelik bu ekosistemden herhangi bir rant elde etme kaygısı da hiç olmadı ki bu benim için çok önemli bir detay, atlamamak lazım! Kendisi geldiğinde sıfır (rakamla “0”) olan Ar-Ge proje sayısı bıraktığında paylaştığı rakamlara göre 33. Bu süre zarfında 1.700 dolaylarında girişimcilik desteği vermiş ve bunlardan 803 tanesi kadın girişimci. İddiam odur ki, destek verdiği bütün girişimcilerin işyerini ziyaret etmiştir ve onlarla aktif olarak da iletişim halindedir. Takdir etmek gerekir.
Yukarıda bahsettiğim isimlerle hiçbir menfaat ilişkimin olmadığını, sadece Aydın havzasının genelinin fayda odaklı zihniyetle bir an evvel buluşması gerektiğini yinelerken emsal olması açısından bahsettiğimi “ÖZELLİKLE ve ÜSTÜNE BASARAK” belirtmek isterim.
Kendisine çalışmayı adet edinmiş, mal-mülk edinmekten gözü doymamış, kurduğu rant çeteleri üzerinden milletin parasını cebine sokmaktan, yandaş kollamaktan çekinmeyen adaylardan uzak durmamız gerekiyor. Şahsen kendi adıma şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, demokrasinin temsilcileri olan siyasi partiler FAYDA odaklı bir adayı önüme koymazlarsa demokratik hakkım olan tepkimi göstermek adına OY KULLANMAYACAĞIM. Ehven-i Şer (kötünün iyisi) zihniyeti bana göre değil, o vebale ortak olmak istemem.