Masumiyetimizi yitiriyoruz günden güne... Hayal kırıklıkları, hayatın ağırlığı, var olabilme çabası içinde yok olup gidiyoruz...
Dalıp gözlerimiz uzak diyarlara, belki de hiçbir zaman bizim olmayacak bir hayali kuruyoruz. Hiçbir zaman kazanamayacağımız bir savaşa sürükleniyoruz, bile isteye...
Sen benim kazanamayacağım en güzel kavgam olacaksın diye bir cümle duymuştum, belki de her şeyi başlatan, yada her şeyin en açık özetiydi bu cümle...
Savaşın galibi kimdir bilinmez fakat kazanamayacağını bildiğin en güzel savaşın sonunda, suskunluğumuza sığınıyoruz...
Masumiyet demiştim ya, masumiyetimizi o savaşta bırakıyoruz aslında...
Sen diye başlayıp , ben diye diyen cümleler hakim oluyor dilimize... Biz kelimesini savaş meydanında kaybediyoruz...
Bizlikten benliğe dönüşün sancısı ile yepyeni bir ben olarak doğuyoruz kimimiz güne, kimimiz geceye....