1990’lı yılların sonuna kadar mahalle bakkalları sadece temel ihtiyaç maddelerini karşılamakla kalmayıp, mahallenin birçok ihtiyacına cevap veren mikro tedarikçiler olarak hayatımızdaydı. Çoğu mahalle bakkalı, bulunduğu mahalle için bir sembol niteliğindeyken 2000’li yıllarda zincir marketlerin mantar gibi çoğalmasıyla birlikte mahalle bakkalları da azalmaya, birer birer yok olmaya başladılar. Sürekli “daha ucuz” olacağı algısıyla aklımızda yer edinen zincir mağazalar bir dönem bu ünvanı haklı olarak taşırken son yıllarda sadece promosyonlu ürünleri ucuza satar hale geldiler. Son bir yıldır da çoğu zincir market, raflarının neredeyse yarısını gıda ve temel ihtiyaç maddeleri dışı ürünlere ayırmaya başladı. Artık zincir marketlerin birçoğunda saklama kabı, termos, bisiklet, televizyon, cep telefonu, zücaciye, yatak örtüsü gibi ürünler raflarda yerini almış vaziyette. Bu durum, gıda ve temel ihtiyaç maddelerindeki çeşitliliği önemli oranda azaltıyor. Raflardaki seçenekler her geçen gün azalırken tüketici eskiden olduğu gibi poşet poşet ihtiyaç görme eğiliminden de vaz geçmeye başlamış durumda. Tahminim o ki, bol çeşitli raflara alışkın olan tüketiciler arayış içerisindeler. Özellikle kendi markalarını fason olarak ürettiren bu zincir marketler belki de yüksek kar elde etmek maksadıyla bol çeşitlilikten vaz geçmiş ve bu markaları en önde ve bolca teşhir eder hale gelmişlerdir.
Şarküteriden kuru bakliyata, temizlik malzemelerinden içecek çeşitliliklerine kadar bol çeşitli marketlere alışmış olan tüketici tahminimce bu alışkanlığı giderecek olan yerel marketlere doğru eğilim gösterecektir. Üstelik iyi hesap edildiğinde zincir marketlerden yapılan alış veriş sonucu ödenen meblağ ile dışarıdan yapılan aynı alışveriş sonucu ödenen meblağ neredeyse aynı. Bu hesabı birkaç defa yaptım, bazen ufak kar, bazen ufak zararlar etsem de bütçemde önemli değişikliklere sebebiyet verecek farklılıklar oluşmadı.
Şöyle içi “bakkal” kokan dükkânları da uzun süredir özlemiştik. Zaman zaman sosyal kampanyalarda “sevimli” bir materyal olarak kullanılan mahalle bakkalları yakın zamanda yeniden ve daha güçlü bir şekilde yer almaya başlarsa hiç şaşırmam. Ülkemizde ve bölgemizde üretilen birçok markayı zincir marketlerden temin etmek neredeyse imkânsız. Yerel su markalarımızı, mandıra ürünlerimizi, kuru bakliyatlarımızı ve daha nice ürünlerimizi hangi zincir marketten alabiliyoruz ki?
Yeni iş kuracak girişimcilere tavsiyemdir. Mahalle bakkalı kurmanın tam zamanı. Temiz, gösterişli, modern dizayn edilmiş bol çeşitli bakkallara mahallelerin ihtiyacı var. Tedarikte sıkıntı yaşamazsanız satış fiyatında zincir marketlerle mücadele edebileceğinizin hesabını ben yaptım. Siz de yapabilirsiniz. İsterseniz deneyin, bir evin ihtiyaç duyacağı ürünleri listeleyin ve marketlerden fiyat analizinizi yapın. Sonuçlara şaşıracaksınız. Tabi bayram demeden, Pazar demeden sabahın erken saatinden gecenin yarısına kadar çalışmayı göze almanız gerekmektedir. Aklınızın bir köşesinde bulunsun derim.
Sağlıkla ve huzurla kalınız..