Amerika seçimlerinde Biden yarışı önde tamamlamışa benziyor. Her ne kadar Trump bu durumu kabullenmekte zorlansa da çevresi de durumu kabullenmesi konusunda kendisini ikna etmeye başlamış vaziyette.
İçeride geçtiğimiz Cuma günü merkez bankası başkanı görevden alınarak yerine yeni bir isim atandı. Merkez bankası başkanı deyip geçmeyin, ulusal para politikalarının belirleyicisi ve yön vericisidir merkez bankası.
Bunun yanında hafta sonu garip bir şekilde maliye bakanının istifasını öğrendik. Hem de instagram hesabından yaptı bu paylaşımı. Üzerinden hatırı sayılır bir zaman geçti ne teyit eden oldu, ne de karşı gelen. Ta ki bir günden fazla bir süre sonra bir açıklama ile “görevden affının kabul edildiği” bildirildi. İlk defa duydum bu cümleyi de.
Piyasalar hafta başına bakansız uyandı. Buna rağmen döviz ve altın fiyatları önemli oranda geriledi. Serbest piyasada Cuma mesai bitiminde 1 dolar 8,53 TL değerinde, 1 Gram altın 534 TL değerinde işlem kapatırken Pazartesi öğle saatlerinde 1 dolar 8,05 TL, 1 Gram altın 506 TL değerine kadar geriledi. Akşama kadar devam eden gerileme sonucu dengeler biraz şaşırttı, bilinenler alt üst oldu diyebiliriz.
Enteresan bir durum oldu gerçekten. Maliye bakanı belirsiz bir şekilde istifa ediyor, en ufak bir açıklama yok buna rağmen piyasalar gevşiyor.
İstifa doğru mu yanlış mı bilinmez fakat sosyal medyadan duyurulan bir istifa usul olarak kabul edilemez bir durum. En azından bir açıklama yaparak bu durum kamuoyu ile paylaşılmalıydı. Görevin ve makamın ağırlığı bunu gerektirirdi diye düşünüyorum. Ya piyasalar bu belirsiz gidişe karşılık ters tepki verseydi, kim öderdi bu vebali?
Durumlar bu haldeyken Pazartesi gecesi Cumhurbaşkanı tarafından hazinenin başına bir atama ile plan ve bütçe komisyonu eski başkanı ve Ak Parti eski millet vekillerinden Lütfi ELVAN atandı. Doğrusunu söylemek gerekirse şaşırdım, aklımdan geçen ya da medyada ismi zikredilenler arasında değildi. Fakat memnun olmadım dersem yalan olur. Uzun vadeli ekonomi politikalarının altından kalkabilecek, stratejiler belirleyebilecek bir isim.
İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinin yanında bir de yönetsel birtakım hata ve söylemlerin etkisiyle çok kırılgan bir yapıya bürünen ekonomimizin ilk etapta emin ellerde olduğunun hissettirilmesi en önemli başlangıç olacaktır.
Daha önce de belirttiğim gibi para huzur ve güveni sever. Güvenli ortamlarda çoğalma, büyüme isteği artar. Güvensiz ve tedirginlik yaratan ortamlarda kabuğuna çekilir, kendisini değersiz hisseder.
Bu günlerde (kısa vadede) döviz ve altında bir miktar aşağı ve yukarı yönlü hareketlenmeler olacaktır, bu durum kaçınılmaz. Eğer yeni bakan ilk icraatları ve söylemleriyle piyasalara güven verebilirse Türk lirasının değer kazanacağı bir ortamın hızlıca oluşacağı kanaatindeyim. Bunu bir an evvel başarmalı ve pandemi sürecinde değişen küresel ekonomide büyüyen güç olarak yerimizi almalıyız.
Sağlıkla kalın, hoşça kalın.