Gelelim fasulyenin faydalarına…
Corona münasebetiyle esnaf ve tüccar işsizlikten bitme noktasına gelmiş vaziyette. Her gün insanların bankalara ettikleri lafları beğenenler ve alkışlayan yüzlerce insana şahit oluyorum. Bu süreçte en kritik görev hiç şüphesiz finans kurumlarına düşüyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabımdan ben de eleştirdim, süreci tıkadıklarına şahit olduğum bir takım uygulamaları da bizzat deneyimledim. Bunları eleştirmeye de devam edeceğim. Bu süreçte hızlı ve yerinde adım atmak, kriz yönetiminin en temel unsurlarındandır.
Fakat bir de arsızlar takımı var ki sormayın gitsin. Kim mi bunlar? Koskoca şirketlerinde milyon liralık ticaret yapıp, beş kuruş vergi ödemeyen, sigortasız personel çalıştıran, zarar beyan etmek için kırk takla atanlardan bahsediyorum. Devletin kayıtlarına bakıldığında ucu ucuna anca yeten küçücük parçalar, iş kredi ya da destek istemeye gelince milyonları talep etmekten hiç utanmıyorlar.
Kayıtlarda ne isen o kadar limitin var. Dün yaptıkların (yapmadıkların da diyebiliriz aslında) bu gün bu kriz ortamında seninle birlikte sana kefil oluyor, şahit oluyorlar. Kayıt dışı ürettin, sattın, harcadın, yedin, içtin, yatırım yaptın ve doğal olarak kayıt dışı da borçlandın. Şimdi kayıt dışı yaptıklarına resmi kanallardan kaynak arıyorsun. Bütün bunlar yetmezmiş gibi sağa sola saldırıp haklı çıkma çabasındasın.
Sen bir çekil kenara, gerçekten mağdur olan ve bu vatana katkı sağlayanlar gün yüzüne çıksın ki hak eden bir an önce hak ettiğine ulaşsın.
Gerçekten mağdur olanların sayısı hiç az değil, umarım ki bu mağduriyetler bir an önce giderilir ve giderilmelidir de. Lakin her çığırtkanlık yapanın da mikrofonunu tutmamak lazım. Bu tür durumlarda bazen istemeden de olsa hırsızın, arsızın şakşakçılığını yapabiliyoruz. Biz kendi durumumuza odaklanalım, dürüst insanların mağdur olmaması için gayret sarf edelim. Her gördüğümüz sakallıyı dedemiz bellemeyelim, muhalefet yapacağız diye de hırsızın minaresine kılıf dikmeyelim.
Geçtiğimiz hafta sonu ilan edilen sokağa çıkma yasağında bir paket sigara almak için kendisini, ailesini ve hatta toplumu tehlikeye atacak kadar duyarsız ve algılarını yitirmiş insan sayısı hiç de az değil. Bu ve benzeri insanların galeyanına gelmemek, sevabı da günahı da objektif verilerle değerlendirecek mukayese yeteneğini yitirmemek gerekir. Böylesi durumlarda herkesin acı çığlığı yükselir, önemli olan gerçekten kimin acı çektiğini tespit edebilmektir. Timsah gözyaşı dökenleri, bu memlekette dürüst insanların sırtından yıllarca servet edinip şimdi mağdur edebiyatı güdenleri ayırmak hem devletin hem de bizlerin asli vazifesidir.
Sağlıklı günlere bir an evvel kavuşmak umuduyla hoşça kalın..