LÜTFİ ÖZKAL

LÜTFİ ÖZKAL

SOSYAL VE YEREL MEDYANIN ÖNEMİ ARTTI

SOSYAL VE YEREL MEDYANIN ÖNEMİ ARTTI

 Yerel medya kuruluşları bulunduğu bölgenin yapısına hâkim olan ve olayları doğrudan şekillendiren kuruluşlardır. Birçoğu belki kısıtlı bütçelerle ve kıt imkânlarla bizlere haber ulaştırmaya çalışsa da oluşturdukları etki azımsanmayacak kadar fazladır. Hiç okunmuyor zannettiğimiz bir gazetede çıkan sansasyonel bir haberin bir anda hızlıca dağıldığına ve gündemi alt üst ettiğine birçok defa tanık olmuşuzdur. Son yerel seçimlerde de yerel medya kuruluşlarını hiçe sayıp sadece sosyal medyalarından seçim kampanyalarını yürütenlerin algı oluşturmakta ne kadar yanıldıklarına hepimiz şahit olduk. Ülke gündemini her ne kadar ulusal basından takip ediyor olsak da yerel gündemimiz için yerel gazeteleri takip etmek ve onları yok saymamak lazım geldiğini geç de olsa anlamış olan adayların bir çoğu şu anda sıradan vatandaş olarak aramızda bulunuyorlar.
    Diğer taraftan sosyal medya da yerel medyanın eksik kalan taraflarını tamamlayan ve doğrudan iletişim kurulan platformlar olarak seçim süreçlerinde adayların en büyük iletişim aracı olmuşlardır. Her aday kendi hesaplarındaki paylaşımlar kadar rakiplerinin paylaşımlarını ve paylaşımların beğeni ve yorum sayılarını ve hatta içeriğini takip etmek zorunda kalmışlardır. 
    Demokrasinin bir sonucu olarak halk Ankara ve İstanbul’da yönetim yetkisini bir partiye verirken meclis çoğunluğunu başka bir partiye (rakip partiye) vererek farklı bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Meclis çoğunluğu bulunmayan başkanların faaliyetlerinin kısıtlanacağı konuşulurken imdada sosyal medya yetişmiştir. Sosyal medya aracılığı ile canlı yayınlanan meclis toplantıları hiç alışık olmadığımız tabloların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 
    Hem meclis üyelerini hem de yöneticileri şeffaf olmaya iten bu durumun yaygınlaşacağına kesin gözüyle bakıyorum. Hem yürütme organlarının hem de yasama organlarının işleri çok zor. Ağızdan çıkacak her söz en az on defa düşünülmelidir. Muhalefet işini en iyi şekilde yapmakla mükelleftir. Buna rağmen toplumun yararına olacak maddelerde muhalif olurken ya daha iyisini istemelidir ya da toplum nezdinde kabul görecek gerekçeler sunmalıdır. Yürütmenin elini daraltmak için hayır oyu kullanma dönemi sona ermiştir. 
    Demokrasi bu, halkın istekleri seçilenleri memnun etmeyebilir. Lakin seçilen halkın isteği doğrultusunda hareket etmekle mükelleftir. Sosyal medya sayesinde nasıl olduğunu ve nelerin konuşulduğunu bilmediğimiz toplantılar artık bir “tık” uzağımıza geldi. Aslında böyle bir şeyi hepimiz çok arzu ediyorduk da ifade edememiştik. Son seçimde tam istediğimiz oldu. Sen yönet, sen de denetle dedik. Bu birçok büyük şehirde böyle oldu, güzel de oldu.
    Diğer taraftan çok özlediğim bir tablo yaşandı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısında. En genç üyelerden Ak Partili Kübra Nur Usluya söz verirken sergilediği tavır ve akabinde Kübra Nur Uslu’nun kendisine söz veren İmamoğlu’na, gençlere siyasette yer veren Cumhurbaşkanına ve kendi grubuna yaptığı teşekkür. Sonrasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sıcak, samimi ve cana yakın bir gülümseme ile kendisine karşılık vermesi. Konu hakkında iki farklı manşet var. Birincisi “Söz hakkını kötüye kullanmak”, ikincisi “Kübra Nur Uslu Ekrem İmamoğlu’nu Fena Bozmuş.” Birinci başlık video paylaşım sitesinden, ikinci başlık sosyal medyadan. Ben ikisini de kabul etmiyorum. Biz siyasette nezaketi özledik. Aynı masada oturup konuşabilen siyasetçileri özledik. Ucuz başlıklarla hayali kahramanlık peşinde koşmayın artık. Halkın sesini iyi dinleyin, seçimini iyi yorumlayın. 
Sağlıcakla kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LÜTFİ ÖZKAL Arşivi
SON YAZILAR