Geçtiğimiz günlerde KIZILAY’ın çeşitli kurumlara yaptığı bağışlar ve birtakım lüks harcamalar çok konuşulmuş ve bazı vatandaşların büyük tepkisini çekmişti. Depremin hemen sonrasında 10 TL bağış talebinde bulunan ve bütün gelirlerinin bağışlar olmasına rağmen yaptığı yüklü yardımlarla tepki toplayan KIZILAY Başkanı yaptığı açıklamanın bir bölümünde vergiden kaçındığından bahsederek vergi ödememek için bağış yaptıklarına benzer bir ifade kullanmıştı.
Yıllar önce lisans eğitimimi yaparken vergiden kaçınmak ifadesini ilk duyduğumda beni de çok olumsuz etkilemişti. Vergi kaçırmanın dolaylı bir yolu mu, başka bir ismi mi diye uzun süre düşünmüştüm. Yazımın başında belirtmek isterim ki, yazımın çıkış noktası KIZILAY Başkanının sarf ettiği sözler olsa da yazımın KIZILAY ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır.
Vergi hepimizin malumu oluşan gelir üzerinden ya da parasal karşılığı olan faaliyetler üzerinden devletin topladığı paradır. Bu paraları, yani vergileri ödemek her yurttaşın görevi olduğu gibi ödememek yani kaçırmak da yasal bir suç teşkil etmektedir. Fakat bazı durumlarda devlet, verginin bir kısmının ya da tamamının ödenmemesi için bazı istisnalar belirleyebilir ki bu istisnalar suiistimal edilmediği takdirde vergiden kaçınma anlamı taşımaktadır.
Vergi kaçırmanın onlarca şekli vardır. Örneğin, bir alışverişte fatura ya da fiş almayarak alışverişin vergi bedelinin bir tarafa ya da her iki tarafa da haksız kazanç sağlaması vergi kaçırmaktır ve suçtur. Fakat kanunların öngördüğü bir toleransı kullanarak vergiden kaçınmak suç değil, yasal bir hakkın kullanılmasıdır. Hepimizin malumu bazı şirketler sene sonunda araç alımı yaparak ya da ilave birtakım makine – ekipman vb. yatırımlarla gider oluşturarak ve bu yatırımların ilerleyen yıllarda amortisman karşılığını matrahtan düşerek ödeyecekleri vergiyi azaltabilmektedirler. Bu, yasaların izin verdiği ve vergiyi azaltan yani “vergiden kaçınılan” bir durumdur ve suç değildir.
Peki, bu durumun suiistimali nasıl mümkün olabilir? Örneğin bir şirket sahibisiniz. Özel işlerinizde ve ailenizle birlikte kullanmak üzere bir araç satın almak istiyorsunuz. Aracınızı sahip olduğunuz şirket üzerine aldınız ve ödeyeceğiniz vergiyi azalttınız. Aracın akaryakıt giderlerini de matrahtan gider olarak düştünüz. Aracın amortismanını da matrahtan düşerek verginizi azalttınız. İşte bu vergiden kaçınma yolunu suiistimal ederek vergi kaçırmaya girer. Yani vergiden kaçınmak isterken vergi kaçırmış olursunuz. Artık bu durum ülkemizde o kadar yaygınlaştı ki, yetkililer şirketlerdeki araç giderlerinin en fazla yüzde 70’ini kanunen kabul edilebilir gider kapsamında değerlendirmeye başladılar. Burada aslolan, vergiden kaçınırken kanuni yolları suiistimal etmemektir. Birisi yasal hakkın kullanımı olurken diğeri suç teşkil eden bir eylemdir.
Vergiden kaçınmanın yasalar çerçevesinde birçok şekli mevcut. Dileyen internetten araştırıp, bilgi sahibi olabilir ya da mali müşavirlerinden bu konuda detaylı bilgi alabilirler. Vergiden kaçınmak için belirlenen yasal yolların birçok amacı olabilir. Bu amaçlar içerisinde insanları yatırıma teşvik etmek, yardım ve bağışta bulunmaya teşvik etmek, vergisiz kazancı vergilendirmeye ve kayıt içine almaya teşvik etmek ve bu gibi durumlar yer alabilir. Devletin asıl mücadelesi bu yasaları bir boşluk bularak suiistimal edenleri veya vergi kaçıranları tespit etmek olmalıdır.
Her ne kadar ifade olarak kulağa hoş gelmese de vergiden kaçınmak yasal bir haktır.
Sağlıkla kalın.