İyilikle kötülük arasındaki o ince çizgi de, iyi kalabilmek, iyi olabilmek adına yaptığın her şeyin sana verdiği zararları en çokta en sevdiklerine verdiği zararları gördükçe, yüreğini susturmayı öğreniyor insan....

O çizgiyi bir adım geçtiğinde, yıllarca uğraşıp olmadığını gördüğün şeylerin bir anda olması yoluna girmeye başlaması ile başlıyor her şey...

Yüreğini unutup sıradanlaşmak, onlar gibi olmak.... Yada görünürde onlar gibi olmak....
Oysa ki yalnız kaldığın her an vicdanının sesiyle sızlayan yüreğini susturamadığın anlarda anlıyorsun, hayat ile ölüm arasındaki o ince çizgiyi....

Onlar gibi olmak yakışmazdı bana, bu yüzden seçtim belki de ölümü.... Yok olmayı, unutulmayı...

Nefret ederken kendimden, sevgiyi merhameti dağıtan yüreğime hesap verememenin verdiği o ağırlığı taşıyamıyorum artık...
Yok olmak istiyorum.... Sonsuza dek ....