Zaman hızla akıp geçiyor…
Daha dün gibi aklımda bana ve arkadaşlarıma sorulan sorular;
"Büyünce ne olacaksın bakalım?

Cevabı, (en azından benim için) o dönem en çok etkilendiğim kişi veya filmden etkilenmem ile dönem dönem değişirdi.
Bir ara öğretmen, bazen pilot, sıcak yaz geceleri astronot, hatta bir ara çikolata fabrikatörü bile olmayı kafaya koymuştum:)

Ama bunlar arasında en güzeli olanı ve cevaplarımın arasında muhtemelen olmayan, en azından söylediğimi hatırlamadığım, dünyanın en güzel, en tatlı, en kolay ama aynı zamanda en zorlu işi...
Anne olmak…

Geçenlerde kendimi ciddi ciddi oğlumla gelecek planlaması, seçeceği bölüm üzerine konuşurken, ona küçükken hayali olan meslekleri hatırlatırken buldum.

Artık bölüm tercihi yapma zamanı gelmiş, seçimini yapıyordu.
Neyse ki sayısal veya sözel bölüm seçimi konusunda çok zorlanmadık, lâkin fakülte ve meslek seçiminde bizi de zor günler bekliyor olacak.

Eş ve meslek seçimi hayatta verilmesi gereken en önemli kararlardandır. Bunlar arasında meslek seçimi özellikle ergenlik dönemine geldiğinden ve bu dönemde alınan kararlarda duygusal nitelikler etkili olduğundan, her anne babanın bilinçli ve ölçülü şekilde çocuklarına destek olması ve yön göstermesi gerekmektedir.

Çünkü çocuklarımıza sunabileceğimiz katkı çok önemli ve değerli.
Çünkü meslek seçiminde kişinin kendisini tanıması, ilgi alanlarını, yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini bilmesi ve doğru değerlendirmesi önemli.
Çünkü bunu en iyi kim bilebilir diye sorsak cevabım(n)ız muhtemelen "Anne" veya "Baba" olurdu.

Her şeyden önce çocuk öncelikle hangi mesleği seçersem başarılı olurum sorusuna cevap vermeli…
Anne-babanın, yakınlarının, arkadaşlarının arzusu veya toplum baskısından ziyade;
Hangi mesleği sevdiği ve istediği, hangi mesleğe yatkın olduğunun dikkate alınması gerektiği konusunda uzmanlar hemfikir.

Uzmanların şu görüşü konuyu tam olarak özetliyor da diyebiliriz;

Okul hayatında ve meslek seçiminde çocuk yalnız bırakılmamalı, yeteneklerini keşfetmesi yönünde araştırılmalı, nasıl bir hayat tarzından mutlu olacağı yönde desteklenmelidir. Yönlendirme yapılırken çocuk adına karar verilmemeli, kararlar çocukla birlikte alınmalı ve sonra çocuğun inisiyatifine bırakılmalıdır.

Tüm bunlarla beraber konunun ciddiyetinin yanında yazımı da oğluma meslek ve bölüm seçimi ile ilgili anlatıp kendisine takıldığım fıkra ile sonlandıralım;

Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makina mühendisi:

- "Dur ben bi' bakayım..." deyip kaputu açmış. Motor blokuna, şafta, diğer akşamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.

Elektrik mühendisi:

- "Dur bi' de ben bakayım..."deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.

İkisinin de kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş.

Bilgisayar mühendisi:

- "Eee... inip tekrar binsek mi?"