Kış yüzünü iyice göstermeye başladı. Ve bununla beraber hastalıklar da başladı. Hapşırmalar, öksürmeler ve etrafa saçtığımız mikroplardan hem kendimizi hem çevremizi korumamız lazım. Özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan hastalıklardan korunmanın yollarını bulmalı ve uygulamalıyız.
Mevsim değişikliklerinde sık rastlanabilen özellikle grip, soğuk algınlıkları gibi mevsimsel hastalıkları birçok insanda görebiliriz. Yaz aylarını geride bıraktığımız bugünlerde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve vücudun kışa hazırlanması hastalıklara karşı korumada oldukça önemli. Mevsim geçişlerinde beslenmemize dikkat etmemiz lazım. Peki nasıl beslenmemiz lazım. Vitamin,mineral ve antioksidan deposu olan meyve ve sebze grubuna ağırlık vermeliyiz ve günde en az 5, en fazla 8 porsiyon meyve ve sebze grubunu tüketmeliyiz.
Antioksidan kaynağı olan A,C,E vitaminleri; minerallerden ise selenyum, magnezyum ve çinkoya ağırlık vererek beslenmeliyiz. Tüketmemiz gereken besinler ise şunlar; A vitamini: Karaciğer, yeşil yapraklı sebzeler, domates, brokoli, havuç, kayısı, yumurta. C vitamini: Greyfurt, portakal, kivi, limon, çilek, maydanoz, yeşil sivri biber, karalahana, brokoli, domates, kuşburnu çayı. E vitamini: Bitkisel yağlar, soya, yağlı tohumlar, yumurta sarısı, avokado. Selenyum: Deniz ürünleri, böbrek, yürek ve diğer etler, kırmızıbiber, sarımsak, soğan. Çinko: Et, karaciğer, bulgur, balık, süt, yumurta, badem içi, ceviz, elma, kuru baklagiller. Magnezyum: Badem, ceviz, fındık, fıstık, muz, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar.