Türkiye’de koronavirüs nedeniyle 5 binin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti. Virüs bir anda yayılmaya başlayınca kısıtlamalar üst üste geldi hatta üç dört güne varan sokağa çıkma yasağı da uygulandı.
Ramazan Bayramından sonra kontrollü normalleşme süreci başladı. Toplu kullanım alanları açıldı, düğünler de başladı. Askere alımlar başlandı. Son günlerde askere gidecek olan gençler için eğlence Türkiye’nin dört bir yanında düzenleniyor. Yüzlerce kişi koronavirüs kurallarını hiçe sayarak el ele girip halay çekiyor, askere gidecek genci havaya atıp omuzlarında taşıyorlar. Normalde tedbirler kapsamında askere uğurlama törenleri İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan bir genelgeyle 21 Martta geçici olarak yasaklanmıştı. Ancak yasağa rağmen 81 ilde hala neden bu kareleri görüyoruz anlamış değilim. Polis şehir merkezinde, otogarda, jandarma kırsal bölgede bu tür olaylara müsaade etmemeli ve en ağır cezai işlemi uygulamalı. Hatta insanlara ders olsun diye bu tür organizasyonlarda polis ve jandarma kestiği cezaları basın ile paylaşıp bütün kamuoyunun bu konuda haberdar olması gerekiyor. Ceza kesmediğin sürece ve vatandaşta bunu duymadığı sürece asker uğurlamalarında daha çok halay çekeni, omuzda taşınan askere giden gençleri görürüz.
Düşünün o toplu organizasyonda bir kişide dahi koronavirüs olsa başta oradaki herkese bulaşır ardından otobüsle askere giden genç bindiği araçtaki herkese bulaştırır dur daha yetmedi gittiği acemi birlikte de askerlere bulaştırır. Bunların hepsi olur çünkü ilk birkaç gün virüsün belirtileri bildiğim kadar belli olmuyor. Türkiye’de sayılar düşmüşken patlamaya neden olacak asker uğurlaması, sünnet, düğün, mevlit gibi toplu organizasyonlardan uzak duralım. Ne gereği var yani askere giden genci herkes alıp havaya atmasına ve halay çekmeye.
Evet askere gidecek kardeşimizi bu kez omuzda değil yürekten selamlayarak uğurlayalım. Yoksa toplu organizasyon yaparak vatani görevini yapmaya giden gençlerimiz, vatanımıza ve gençlerimize zarar verir. Bunun hesabını da bedelini de ağır öderiz.