20 Aralık akşamı Cumhurbaşkanı’nın açıklamasıyla bir anda piyasalar karıştı. Hiç beklenmedik bir hamle ile karşılaşan piyasalarda döviz ve altın tepetaklak oldu.
Açıkçası ben de dahil çoğu insan Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının ardından dövizin hararetinin artacağının endişesini taşıyorduk. Daha önce yaptığı açıklamalarda öyle olmuştu keza.
Yazmak için özellikle bekledim ki yazacaklarımdan emin olayım. Şu an eminim çünkü karar resmi gazetede yayınlandı, uygulamasının nasıl olacağı da yetkililer tarafından açıklandı.
Hepimizin yakından takip ettiği gibi mevcut durumda parasını faize yatıranların aklı dövizde kalmasın diye dövize yatırsaydı alacağı fazla kazanç devlet tarafından temin edilecek. Ne olursan ol TL’de kal denilen bu modelleme aslında bir ürün.
Evet, bu modeli bir ürün olarak tanımlamak en mantıklı yaklaşım olacaktır. Bu ürünle hazinenin amacı döviz satışı sağlayarak piyasada Türk Lirasının değer kazanmasına olanak sağlanmasıdır.
Bu detaylar hepimizin bildiği detaylar o yüzden ben başka taraflara dikkat çekmek istiyorum.
TL’yi faizde tutmak da riskli bir harekettir. O paranın piyasaya yatırım olarak, istihdam olarak, katma değer olarak girmesi şarttır. Kısa vadede ilk hedef dövizin TL’ye çevrilmesi, ikinci hedef TL’nin piyasaya inmesi olmalıdır. Bütün hamleler bu doğrultuda oluşturulmalıdır.
Madem amacımız TL’nin değer kazanması, 2022 yılında yatırımcıların çok yönlü olarak desteklenmesi gerekmektedir. Makine parkurundan teknik kapasiteye, ihracattan teknolojik yeterliliğe kadar küçük, orta ve büyük işletmeler ayrı ayrı desteklenmeli, devletin her kademesi işletmelerin danışmanlığına soyunmalıdır.
Yine dövizin düşüşünü fırsat bilerek yükselen fiyatları düşürmek imkansız olsa da uzun bir süre sabit tutmak enflasyon karşısında eriyen satın alma gücünü de bir nebze toparlayacaktır.
Bu destekte ödenecek olan fazladan tutar kamu kaynaklarından karşılanacağı için sermayesi olmayanın sermaye sahibine katkı sağlaması pek adil bir yaklaşım gibi durmuyor. Belirli bir süre sonunda ürünün kaldırılması gerekmektedir.
Sonuç olarak kısa vadede etkili ve akılcı bir çözüm olarak bulduğum bu ürün uzun vadede dengeleri bozabilir. Acilen kısa, orta ve uzun vadeli kalıcı çözüm içeren paketler hayata geçirilmeli, mali disiplin ve para politikası yol haritaları belirlenmelidir.
Bir de tasarruf, ille de tasarruf!
Sağlıkla kalın, hoşçakalın.