Hepimiz hayatımızın bir bölümünde mutlaka kötü bir dönem geçirmiş, yaşadığımız sıkıntılardan dolayı deyim yerindeyse dibi görmüşüzdür. Dediğim gibi her insanın bu tür zamanları olmuştur. Bazılarımız çok hafif atlatsak da kişilik yapısından dolayı bazılarımız için de bu durumu aşmak biraz zor olmuştur.

Hepimizin sıkıntılarla baş etme yöntemi farklı olabiliyor. Nitekim acı eşiğinde ki farklılıklar da durumlar karşısındaki tepkimizi düzenleyebiliyor. Ancak benim bu gün değineceğim konu bunların varlığı değil, nasıl baş edeceğimiz kısmı olacak.

Hepimiz gündelik yaşantılarımızda bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. Gün içinde birinin söylediği önemsiz ufacık kelime bir bakmışız kafamızda dönüp durmuş, somut bir sorun olarak karşımıza çıkmış. Bu tabi bizim neleri problem eden biri olduğumuzla alakalı bir şey olup, kişiden kişiye değişen bir şey. Değişmeyen, herkes için aynı olan tek şey ise olaylara nasıl yaklaşacağımızdır.

Bu noktada pozitif düşünce devreye giriyor. İnsanların hayatlarında meydana gelen olay ve durumlarla ilgili zihinlerinde oluşturdukları bazı yargılardan kurtulmalarına yardım eden pozitif düşünce, bizim olumsuz düşüncelerden uzaklaşmamızı sağlar. Her gün birkaç pozitif telkinle kendimizi iyi hissedebilir, sorunları kolaylıkla çözebiliriz.

Peki nedir bu telkinler?

Bir hafta boyunca her gün, hayatınızda iyi giden şeyleri sebepleriyle birlikte bir kağıda yazmaya çalışın. Yazmak soyut düşünceleri somuta çevirmeye yardımcı olur, bu yüzden her hafta beş dakikanızı ayırın ve zihninize gelen bütün olumsuz düşünceleri tek tek bir kağıda yazın. Sonra o kağıdı yırtın ya da yakın.

Kendinizle konuşun ve sizi mutsuz eden şeylerin aslında basit kuruntular olduğunu söyleyin. Bir çeşit kendine sarılma seansı diyebiliriz bunun için. Düzenli olun, etrafınızdaki karmaşalardan kurtulun. Başkalarına yardım etmek için bir şeyler yapın, dışarda suyu ve maması bitmiş bir sokak hayvanı görürseniz bunları yenileyin. Sahip olduğunuz her şey için şükredin. Şükür insana huzur verir, yenilenmesini sağlar.

Aslında yapılacak olan çok basit, insan sevgiden yaratıldı bu yüzden önce kendinizi sevmelisiniz. sonrasında ise etrafınızda olan biten her şeyi saygı duyarak sevmeye başlayın. Ağaçları, doğayı, çiçekleri, arıları, aklınıza gelebilecek kim varsa hepsini sevin ki yüklerinizi atabilesiniz omuzlarınızdan.