Aydın’da gezilebilecek birçok antik kent, müze ve sahil var. Aydın için söylenmiş “Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal Akan Şehir” sözü o kadar doğru bir söz ki. Herhangi bir antik kente ya da müzeye gitmeden sadece Aydın’ın sokaklarında gezerseniz bile kentin çeşitli yerlerinde bulunan tarihi yapılar ile adeta kültür ile içiniz huzur dolar. Bugün sizlere Tralleis Antik Kenti’ni anlatacağım…
Tralleis Antik Kenti, Aydın’ın merkez ilçesi olan Efeler’de yer alıyor. Şehir merkezine sadece 1 km uzaklıkta olan Tralleis, Aydın’ın ilk yerleşim yeri olarak kabul ediliyor. Tralleis kentinde yaşayan insanlara zamanında Tralla adı verilmiş. Tralleis kentinden günümüze kadar sağlam gelmiş olan Aydın halkının gözbebeği Üç Gözlerdir. Üzerinde Aydın yazılı çoğu magnette Üç Gözler şekli bulunuyor. Tralleis adeta Aydın’ın simgesi konumunda.
Tralleis Antik Kenti’ne ilk gittiğimde biraz şaşırmıştım. Bu kadar güzel bir manzara nasıl olabilir demiştim. Çünkü Aydın’ı Üç Gözler ’in arasından mükemmel bir açı ile görmüştüm. Geçmiş dönemde insanların yaşadığı bu güzel kenti görmek benim için hayatımın en önemli anlarından biri olmuştu. O günden sonra Aydın’a kim gelse “Hadi gel seni çok güzel bir yere götüreceğim.” deyip Tralleis’e götürüyordum. Fakat son zamanlarda yapılan arkeolojik kazı ve onarım çalışmaları nedeniyle ziyaretçi girişine kapalı durumda bulunuyor. Duyduğum kadarıyla Tralleis Antik Kenti’nin açılış projesi çizilmiş ve tekrardan ziyaretçi alımına başlanacakmış.
Peki, Tralleis’te Dünya’nın ilk notalı müziğinin bulunduğunu biliyor muydunuz? İzmir-Aydın Demiryolu inşaatı sırasında Tralleis’te bir mezar taşı bulunuyor, üzerinde yazı ve notanın bulunduğu bu taş bilim insanlarının dikkatini çekiyor. Tralleis’li Seikilos ölen karısının ardından bir beste yazdırıyor ve bunu mezar taşına kazdırıyor. Şarkının sözleri ise içinde umudu bitmiş insanlara adeta ışık tutuyor. Sözlerimi sonlandırırken Tralleis’li Seikilos’un bestesini sizlere aktarıyor olacağım.
“Işılda henüz yaşıyorken
Gamı tasayı at bir kenara
Hayat çok kısa (Hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme)
Ve her şey yenik düşerken zamana.”