Bugün 5 Eylül. O zaman bana da bugünü yazmak düşer. 101 yıl önce verilen şanlı mücadele bugün hala hepimizi etkiliyor. O gün alınan kararlar, gösterilen cesaret ve azim bugün bize bu hayatı yaşamayı bahşetti. Nazilli’de bugün bu rahatlıkta, bu imkanlarla yaşayabiliyorsak milli mücadele kahramanlarına çok şey borçluyuz. En başta da ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e.

Kurtuluş mücadelemize, o ruha dokunup bu bilinçle hareket eden atalarımıza duyduğum minnet, cümlelere sığamayacak kadar büyük. Nazilli’nin her karışını gezerken bu bilinçle bakıyorum etrafa.

Ne yazık ki kıymeti hiç bilinmeyen geçmişine, tarihine yeterli önemi veremeyen bir yer. Sadece Nazilli özelinde değil aslında tüm Aydın’da bu sorun var. Tarih turizmi için burası bir cennet iken çok az insan gelip geziyor. Özellikle yurt içinde tanıtımı bence çok yanlış yapılıyor.

5 Eylül, Nazilli için hayati öneme sahip, bayram günü. Bugün bu bayramı ne kadar hissedebiliyoruz? Belirli bir kesim için mecburi görev, bazıları için sosyal medya paylaşımı, bazılarının ise hiçbir şekilde gündeminde olmayan bir gün. Nazillili milli mücadele kahramanları, bırakın Türkiye’yi Nazilli’deki yerli halk tarafından bile yeterince bilinmiyor bence. Dolayısıyla da bugünün coşkusu tam olarak hissedilemiyor.

Dedesinden, atasından dinleyip duyanlar bugün de anlatıyor; Uzun Çarşı’nın ateşe verildiğini. Bugün rahatça içinde gezip alışveriş yaptığımız bu çarşının o günlerde işgalcilerin silah deposu olduğunu, bu hale gelebilmesi için çok büyük bedeller ödendiğini ne yazık ki çok az kişi biliyor.

Tarihi böylesine bir mücadeleyle dolu bu toprakların daha çok tanınıp daha çok ilgi gördüğü, dünyanın dört bir yanından turist aldığı bir kent haline gelmesini de görebilmek ümidiyle diyerek Nazilli’nin kurtuluş bayramını kutluyorum.