Çok klasik gelebilir başlık ancak tam da anlatmak istediğimi ifade ediyor. Büyüklerimiz geçmişe baktığında, gençlik yıllarını gözünün önüne getirdiğinde, bugünün gençleri ise kendi hayatlarını düşündüğünde muhtemelen kendilerine güvenilmeyen bir çok konuyu anımsayabilir.

İstisnalar olabilir ancak genel olarak tecrübeye çok takılıyoruz. İş ilanlarını düşünün mesela. Büyük çoğunluğunda şu konuda deneyimli, bu konuda tecrübeli, en az şu kadar çalışmış olmak, gibi tabirler görüyoruz. Peki ya genç bir kişi okulunu bitirip iş hayatına nasıl atılacak? Tecrübe elbette güzel ancak bunu kazanmak için kimse imkan sunmazsa nasıl elde edilecek?

Dönüp dolaşıp yine aynı yere çıkıyor aslında konu. Gençlere güvenmekte zorlanan çok kişi var. Oysa gerçekten pırıl pırıl, kendisini geliştirmiş, iş hayatında yer almak isteyen çok genç var ancak adım atmaları bir ışık bekliyorlar.

Bir başka örnek de bilgisayar için verebiliriz. Özellikle 90’larda çocukluğunu yaşayan ve 2000’lerin başında bilgisayarla tanışan bizim nesle uzun süre tepki gösteren kişiler oldu.

‘Bilgisayar başından kalkmıyor’ sözlerini muhtemelen çok duymuşsunuzdur. Ancak 20’li yaşlardan sonra gördük ki o bilgisayar yepyeni iş alanları açtı. Peki ya anlamaya çalıştık mı o bilgisayar meraklısı gençleri?

Gençler bir şeyleri başarmak için, hedeflerine ulaşmak için hatta hayal ettiklerini elde etmek için her dönem çabalıyor. Ancak bu çabaya bir destek de verilmesi gerekiyordu ve gelecekte de gerekecek.

Günümüzde bu konuda anlayış biraz daha değişmiş durumda ve bu beni mutlu ediyor. Çünkü eskiden bilgisayar başında olanlara gösterilen tepki şimdi saygıya dönüştü bir çok kişide. Çünkü teknolojinin önemli biraz daha anlaşıldı. Bence bunu da gençler başardı.

Özetle genç kafalar elbette hata yapabilir ancak bu hatalarını düzeltmeleri, deneyim kazanmaları hepsinden önemlisi koydukları hedefe ulaşmaları için biraz daha anlayış göstermeli. Bence bir ülkenin geleceği, gençlerinin başarısıyla çok ilgili.

DİĞER YAZILARI