TÜRKER KOCAKAHYA

TÜRKER KOCAKAHYA

Kulüp yöneticiliği üzerine

Kulüp yöneticiliği üzerine

Ülkemizde futbola ilgi ortada. Futbolla ilgili her konuda söyleyecek illaki birkaç cümlemiz oluyor. Konu hakkında bilgimiz olsa yada olmasa da değerlendirme yapıp eleştirebiliyoruz. İzleyiciler olarak bunu saygı çerçevesinde dostlarımızla yapmamızda bir sorun yok. Peki ya her şeyi çok bildiğini sanarak kulüplerin yönetimlerine gelen kişiler ne olacak? 

Pandemi tedbirleri içinde kongrelere izin verilmesiyle birçok kulüp de genel kurullarını gerçekleştirmeye başladı. Bazı kulüplerde başkanlık koltuğu için adaylar kıyasıya yarışırken bazılarında ise kulübe başkan bulmak için çalışma yapılıyor. Burada aslında kritik nokta yöneticilikten beklentimiz ne? Bir kişinin başkan olmasını yada olmamasını neye göre istiyoruz? Bunu taraftar gözüyle bakınca söylüyorum. 
Genel algı kulübün iyi yönetilmesi sağlamak olsa da sonunda bu düşünce başarı yoksa yönetim gitmeli düşüncesine yöneliyor. Peki yönetimin başarısı sadece kazanılan kupalar mıdır? Mali anlamda yapılan çalışmalarla kulübün önünü açan, bu yolda yapılan fedakarlıklar dolayısıyla da sezonu şampiyon tamamlayamayan bir yönetimin başarısız olduğunu düşünmek ne kadar doğru? Temel sorun bence bu. Biz kulüplerimizden ne bekliyoruz. Sahada başarı gelmesi için büyük harcamalarla kulübü borca sokmak mı yoksa mali disiplini sağlayıp başarı için biraz sabırlı olmak mı? 

Günlük başarıların peşinde koşup, taraftara şirin görünmek adına yapılan transferlerin kulüplere verdiği zararlar ortada. Hangi yöneticiyle konuşsak aynı şeyleri duyabiliriz. Önceki yönetim enkaz bırakmış. Bir dönem başkanlık koltuğu için insanların can attığı kulüplerde dağ gibi borçlar birçok kişinin gözünü korkutuyor. Kulüp üyelerinin hatta taraftarların başkanları, yönetim kurullarını desteklerken bu süreçleri düşünmesi gerekiyor. İş işten geçtikten sonra değil, işin başında bu yanlış bunu yapmayın demek lazım. 

Bu gerçekleşmedikten sonra isimler değişse de yönetimler kulüpleri borç batağına sürüklemeye devam eder. Hangi takım yada hangi başkan olduğunun bir önemli yok yani. Türk futbolunda o kadar çok örneği var ki. Futbolu TV’den yada tribünden izlerken çok sevdiğiniz takımların geleceğini de düşünerek davranmalısınız. Bugün baktığımızda o kadar iyi yönetilen takımlar var. Borçları yok mu? Elbette var. Ama kontrollü borçlar ve nereden, hangi gelirle kapatılacağı planlanmış borçlar. Hazır kongreler yapılıyor ve taraftarın gönlünü verdiği kulüplere başkanlar seçiliyorken hatırlatmak istedim. 

Tabi burada bunca sıkıntıya rağmen elini taşın altına koyan yöneticilere haksızlık etmeyelim. Ciddi borçları olan kulüplerde gerçekten iyi niyetle hareket eden, görev yapan isimler de yok değil. Umarım önümüzdeki yıllarda kulüplerimizdeki yanlışlar bir an önce düzelir de sadece futbolun güzelliklerini konuştuğumuz dönemler yaşarız.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
TÜRKER KOCAKAHYA Arşivi
SON YAZILAR