Bugün içimden havadan sudan yazmak geldi. Havadan sudan demişken sabah işe giderken yada spor için çıktığınızdaki sıcaklık ile öğlen saatlerindeki sıcaklık farkının farkında mıyız?

Sabahları hafif bir sonbahar serinliğini yaşarken öğlen saatlerinde sanki Temmuz yada Ağustos’tan bir gün yaşıyor gibiyiz. Kısacası sabah yeri geliyor üşüyor, öğlen ise genelde sıcaktan bunalıyoruz. İnsanoğlu bu hiç bir şeyden memnun olmuyor diyebilirsiniz ama hastalığa da davetiye çıkaran günleri yaşıyoruz. Her anlamıyla Cennet gibi bir şehir olan Aydın’da hala Kuşadası ve Didim’e gidip deniz keyfi yapabilirsiniz mesela ama bir sıcak bir soğuk derken hasta olmamak için çok dikkat etmek gerekli.

Hele ki tüm dünya ile birlikte mücadele verdiğimiz koronavirüs pandemisinde, vücudu güçsüz bırakacak hastalıklardan çok daha dikkatli korunmalıyız. Mevsim geçişlerinin farkında olarak hayatımızı sürdürmeli özellikle hava durumunu kontrol etmeliyiz. Kışın soğuktur palto giyeriz, yazın sıcaktır kısa kollu sokaklarda gezeriz ama sonbaharda kıyafet seçimi çok kolay değil. Yağmurun geleceği haberini aldığımız için bir nebze olsun havaların serinleyerek normal seyrine döneceğini düşünüyorum.

Tabi biz hep kendimizi düşünüyoruz ama tarım kenti Aydın’da tarımsal ürünlerin de iklimle doğrudan bir bağlantısı var. Sıcaklıklar, yağmurlar yada soğuklar farklı ürünlerde fark etkiler oluşturuyor. Allah bu iklim şartlarında üreticinin de yardımcısı olsun.