Malum pandemi her alanı olduğu gibi sporu da oldukça etkiledi. Baktığımızda profesyonel sporlarda ligler alınan tedbirlerle devam ediyor. Ancak alt yapılarda ve amatörlerde henüz ligler başlamadı. Her sezon alışılagelmiş maçlar, antrenmanlar, heyecanlar bu sezon henüz yaşanmıyor. Aydın özelinde baktığımızda hafta sonlarında ciddi bir izleyici kitlesi olan amatör maçlara hasret kalındığı ortada.

Bir de pandeminin etkilediği genç, hatta minik sporcular var. Pandemi öncesinde kendi yaş kategorilerine göre kulüplerde forma giyen, maçlara çıkan, haftalık düzenli antrenman yapma imkanı bulan sporcuların bir çoğu spordan uzak kaldı. Sporun sağlığa katkısı konusuna girsek saymakla bitirmek zor olacak ancak konunun birçok boyutu da var. Örneğin sporla sosyalleşen çocukların yaşadığı durum. Önceki yıllarda haftanın nerdeyse her günü antrenman yaptığınızı, hafta sonları maçlara çıktığınızı ve tüm bunların bir anda durduğunu düşünün. Kolay olmasa gerek.

Hele ki iyi bir sporcunun çok küçük yaşlarda yetiştiğini de düşünürsek bu dönemde yetenekli çocukların spordan soğumaması için elimizden geleni yapmalıyız diye düşünüyorum. Elbette sağlıktan daha önemli değil ancak gereken tedbirleri alıp spor yapmak mümkün. Birçok kulüp ister istemez faaliyetlerini durdurdu. Sahalar boş kaldı. Ancak ailelere burada çok büyük iş düşüyor. Spor yapmaya, sporun içinde olmaya alışmış çocukların mutlaka devam etmesi gerek. Çevrenizden duymuşsunuzdur, ‘iyi futbol oynuyordum, basketbolda çok başarılıydım ama’ gibi cümleleri. Farklı hikayeler olsa da sonunda bir çoğu spordan uzaklaşmayla biter.

Bu tarz bir durum yaşamamak adına çocukların spordan uzaklaşmasına izin vermemeliyiz. Tabi ki çocuğun ilgisi de önemli ancak ailenin güvenli ortamda spor yapma imkanını sağlaması lazım. Kısıtlamalarla belirlenen saatlerde yada dışarı çıkamadıklarında evlerinde bile spor yapabileceklerini sık sık söylemeli aileler. Gelecek için iyi sporcular yetiştirmek, gurur duyacağımız başarılar yaşamak istiyorsak eğer bu süreci iyi sürdürmeliyiz.