Son günlerde futbol kamuoyunun tartıştığı konular arasında Aytemiz Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan’ın basın toplantısında yaşananlar yer aldı. Olaya kısaca değinirsek Alanya ekibi sahasında konuk ettiği Beşiktaş’ı 2-1’lik skorla mağlup etti ve ligde liderliğini sürdürdü. Aslında bu sezon gösterdiği performansla dikkat çekmiş ve takdiri de hak etmişti takım. Son haftalarda birkaç başarısız sonuç alsa da yine zirvede yerine yerleşti.

Gelelim maç sonuna. Basın toplantılarında klasik maç değerlendirmeleri ve varsa soru – cevap yapılır. Alanya’daki maç sonunda düzenlenen basın toplantısında ise ev sahibi takım Teknik Direktörü Çağdaş Atan’a basın mensupları tarafından soru yöneltilmedi. Bunun üzerine de Atan toplantıdan ayrıldı. Bu yaşananlar sonrasında birçok kişi özellikle sosyal medyada yorumda bulundu. Bilen de bilmeyen de konuştu aslında.
Yıllardır birçok maç sonunda teknik adamlarla basın toplantılarına katıldık. Bazılarında soruların sonu gelmedi bazılarında ise öyle detaylı anlatıldı ki soracak soru kalmadı. Ama yine de bir muhabirin illaki aklına takılan bir soru olmalı. Hele ki futbol gibi içinde istatistiklerden, performanslardan ve daha birçok konudan soru çıkarılabilecek bir alanda toplantı yapılıyorsa. Bir de bu Süper Lig gibi göz önünde olan bir ligse sorulacak bir soru birçok haber konusunu ortaya çıkarabilir. Kısacası bence orada soru sorulması gerekiyordu.

Ancak bir de madalyonun diğer yüzüne bakmak gerek. Yaşananlar sonrasında bir çok kesim muhabirlere yüklenirken bazı meslektaşlarımızdan durumla ilgili açıklamalar yapıldı. Atan’ın röportaj taleplerini geri çevirdiği ve antrenmanlara basının antrenmanlara alınmadığına dair iddialar gündeme getirildi. Bu konuda bir iletişim kopukluğu yaşanmışsa bu da hoş değil.

Burada aslında bir muhabirin yaşadığı önemli sorunlardan birine işaret ediliyor. Basının yaşadığı daha doğrusu bir çok zaman aşamadığı duvarlar oluyor. Örneğin bir konuda yetkin bir kişiden haber için görüş almak istiyorsunuz. Ulaştığınızda işlerinin yoğun olduğunu söyleyenden konuşmak istemiyorum diyene kadar çok farklı durumla karşılaşıyoruz.
Biz bir konuyla ilgili doğruyu, gerçeği veya her hangi bir tehlikeyi sizlere aktarmakla görevliyiz. Yani bir konuda yeterince bilgi almadan, alanında uzman bir kişinin görüşüne dayandırmadan sayfalara taşımamız hem yanlış hem de etik değil.

Sizler sayfalarda veya internette bir haberi 5 dakikada okusanız da o haberin hazırlık aşaması ciddi vakit alan ve emek harcanan bir süreç. İşin mutfağında yaşadıklarımız her habere çok değer vermemizi sağlıyor. Bu nedenle tüm muhabir arkadaşlarım adına teknik direktör, antrenör, STK başkanları v.b kişilere seslenerek basına gerekli duyarlılığı göstermelerini rica ediyorum. Sizlerle kuracağımız iletişim sizlerin toplumla arasındaki iletişimi güçlendiriyor. Bu bir futbol takımının başarısından, bir belediyenin yaptığı çalışmalara kadar geniş bir yelpaze aslında. Unutmayın, basın kamuoyunun olduğu kadar sizlerin de sesidir.

Sözlerimi noktalarken Alanya ekibinin başarısını da tebrik etmek istiyorum. Bir spor muhabiri olarak genç teknik adamların futbolda başarılı olmasını gönülden istiyorum. Soru yok mu diye sorduğundaki o durum yaşanmasa daha iyi olabilirdi. Ancak meslektaşlarımız da bilgi almak yada röportaj konusunda sıkıntı yaşıyorsa da umarım bir an önce bu konuda aşılır.