Asgari ücret, bir işverenin çalışanına verebileceği en az ücret miktarıdır. Yani bu ücretin altında kimse işçi çalıştıramaz. Üstü serbest, pazarlığa tabi. Yıllardır bu alt limit için büyük pazarlıklar yapılır; işçi, işveren ve devlet temsilcileri kıran kırana mücadele ederler, toplantılar yapılır vs. vs. Sonuçta bir limit belirlenir ve açıklanır.
Son yıllarda asgari ücrete yapılan enflasyon üzerindeki zamlar işçiyi zenginleştirmek yerine daha da fakirleştirdi. Bunun en önemli sebebi işveren maliyetidir. Yanında asgari ücretle işçi çalışan işveren, asgari ücret zammını ve ek maliyetleri karşılamak için daha işçinin cebine zamlı ücret girmeden ürün ya da hizmetlerine zam yaparak oluşturduğu enflasyon ile o zammı almak zorunda kaldı. Zorunda kaldı diyorum, çünkü işverenin de o ücreti ödeyebilmesi için zam yapması şart oldu.
Aslında işçi de işveren de asgari ücretin en az üç bin lira olması gerektiğinden hem fikir. Sorun, asgari ücret bu seviyeye çıkarsa başlayacak. Birçok işveren ya işçi çıkartacak ya da kepenk kapatacak. Bu çıkmazdan kurtulmak için devletin işçi ücret ve alacaklarından yaptığı kesintileri azaltması ve işverenin brüt ödediği miktarın büyük bir bölümünün işçiye yansıması gerekmektedir. Devlet bu gelirden feragat edemez durumda olduğundan bu da imkan dahilinde bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, ne tarafa asılsan diğer taraf açıkta kalıyor.
Bir de madalyonun diğer tarafı var tabi. Asgari ücretten daha fazla ücretle çalışanlar. Asgari ücret zammı oranında zam alamadıklarından yıllardır fakirleşmeye mahkûm oldular ve giderek daha az kazanmaya başladılar. Asgari ücrete yapılan zam oranında işverenlerinden zam alamadıklarından asgari ücretli çalışanlarla aralarındaki makas giderek daraldı ve neredeyse asgari ücretle çalışmaya zorlanır duruma geldiler. Bu durum, alt gelirli çalışanları fakirleştirirken, alt gelirle çalışan kişi sayısını da hayli artırdı maalesef.
Bir diğer husus kayıt dışı istihdam. Neden kayıt altına alamıyoruz? Çünkü maliyetler çok yüksek. 50 kişinin çalıştığı koskoca tesislerde çalışanların neredeyse tamamı asgari ücret düzeyinden bildirilmiş. İşveren kaçırıyor ve bunu göz göre göre yapıyor, yapmazsa çalıştıramaz.
Gelelim sadede.. İşçi ücretleri çok düşük, maliyetler çok yüksek. Devlet işçi ücretleri üzerindeki alacaklarından feragat etmiyor. Asgari ücretle geçinmek imkânsız. Hal böyle olunca asgari ücret zammı daha işçinin cebine girmeden çıkıp gidiyor. Hem de fazlasıyla.. Nereye tükürsen olmuyor. Zam oranını artırsan (ki denedik) olmuyor, zam yapmazsan zaten hal içler acısı.. Bu kilitin anahtarı devletin elinde. Onun da işçi ücretleri üzerindeki kesintilerden vazgeçmesi şimdilik imkânsız gibi görünüyor. İşçi de işveren de devlet de bu durumdan rahatsız. Sonuç olarak ücretli çalışanlar fakirleşmeye devam ediyor.
Sağlıkla kalın, sağlıcakla kalın. Yeni yılda hepinize bol ve bereketli kazançlar dilerim.