Zengin ve yakışıklı bir aristokrat olup, her sabah röpteşambırımı giyerek, taze sıkılmış portakal suyu ile kahvaltı yapmam bazı arkadaşların zoruna gitmiş.
Sağda solda “Nerden belli zengin olduğu” diye gevezelik ediyorlarmış.
Böyle gevezelik eden arkadaşlara son derece bilimsel bir cevap vereyim ve bu muhabbeti kapatalım olur mu?
Bir insanın zengin olup olmadığı aile yapısından belli olur.
Tüm dünyada eğer aile zenginse erkekler kilolu, kadınlar zayıf olur. Eğer aile fakirse erkekler zayıf, kadınlar kilolu olur.
Eee bakın benim aileme ben kiloluyum, karım ve kızlarım zayıf.
Size daha nasıl bir ispat sunayım güzellerim.
*
Önceki gün Didim’de ekmek parası için balon satan bir çocuğa zabıta tarafından yapılan sert müdahale gerek sosyal medyada, gerekse ulusal medyada yer aldı ve tepki çekti.
Durumdan vazife çıkaran Ak Parti Didim İlçe Başkanı Sebahattin Akkuş da, Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay’a çok sert ifadelerle yüklendi.
Zabıtanın film gibi operasyonu ve sergilediği sert tavır savunulamaz.
Ancak durumdan vazife çıkaran ve “Didim artık sizin aileniz değil” diye tepki veren Sebahattin Akkuş’a biri de çıkıp, “23 yıldır ülke yönetiyorsunuz. Emekli aç, işçi aç, bak yaşıtlarıyla oyun oynaması gereken küçücük bir çocuk gecenin yarısı balon satıp ekmek parası kazanmaya çalışıyor. Bu sefalete sürüklediğiniz millet artık sizin aileniz değil” diyebilir.
Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, münferit bu olay sonucu zabıta görevlilerine soruşturma açar, cezalandırır ve adaleti bir şekilde sağlar.
Peki siz, sadece sosyal medya paylaşımı yaptığı için tutuklanan gençlerin adaletini, siyasallaşmış yargınızla sağlayabilir misiniz?
*
23 yıldır iktidarda olan Ak Parti’nin kurucularından Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem’in de, 23 yıl sonra millete söyleyecek sözünün kalmadığını görüyoruz.
Vesayet sistemine sıkışmış Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, ekonomik ferahlığa kavuşması, sağlık hizmetlerinin daha ulaşılabilir olması, alt ve üst yapı konularında 23 yıl önce verilen vaatlerden, ev kirası ödeyemeyen emekli ve çalışana, cemaatlerin ve mültecilerin cirit attığı, adaletin sadece kendinden olana yaradığı, 3 ay sonrasına verilen sağlık randevularına evrilen bir ülke de yeni bir şey söyleyebilmesi de pek mümkün görünmüyor.
Salon siyaseti yapmakla eleştirilen CHP, sokak siyasetine dönerken, salon siyasetine dönmek zorunda kalan iktidar partisinin il başkanı olmak, ekonomik sorunlarla yaşam mücadelesi veren halkın karşısına çıkmak kolay değil.
“Vergilerle halkın belini büktük” diyemeyen Mehmet Erdem’in siyaseti de, Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından 40 derece sıcakta vatandaşın içini ferahlatmak için dağıttığı buz gibi limonatayı eleştirmekten öteye gidemiyor.
***
CUMALİ SEN Bİ DUR
Balon ve limonata muhalefeti yapan il ve ilçe başkanlarını bir kenara bırakayım.
Ak Parti’de etkili muhalefet Cumali’ye kalmış.
Severiz Cumali’yi ama “Belediyenin yangın helikopteri yok” diye yaptığı absürt eleştirilerini kimse ciddiye almıyor.
Her konuda bir eleştirisi olan sevgili Cumali, bak CHP önceki dönem Gençlik Kolları İl Başkanı Mustafa Dinç önceki gün bir eleştiride bulundu.
Aydın’ın göbeğine konulan LED ekranda, iktidarın yaptığı hizmetleri izliyoruz ama hizmet edilen iller arasında Aydın yok.
Bu konuda bir özeleştirin olacak mı merak ediyorum.
Kendini veya mensup olduğun siyasi partinin yanlışlarını, eksiklerini eleştiremiyorsan biraz kenarda dur.
***
Yarın görüşürüz sevgili fakir fukara halkım.
Hadi kalın sağlıcakla.
GÜNÜN SÖZÜ:
“..hırsız çaldığını, soysuz sevdiğini çabuk harcar..”
GÜNÜN TESPİTİ:
“..kurtlar tarih boyunca hep suçlanmıştır.. oysa sürüyü satan hep ‘çobanlar’ olmuştur..”
BEN:
“..keşke iyi dostlar biriktireceğime 'altın’ biriktirseydim..”
KADINLAR&ERKEKLER
“..erkek ve kadının bildiği doğrudur.. ama kadının tahmin ettiği her şey, erkeğin emin olduğu her şeyden daha doğrudur..”