İletişim becerileri zayıf, düşük ve tek boyutlu karakter sahipleri tahammülsüzdür. Bu genel bir yargı değil. İnsan davranışlarını uzun yıllar takip edip istikrarlı biçimde aynı davranışı sergileyenlerle ilgili psikolojik tespittir. Davranış bilimi uzmanlarının görüşüdür.
Hedef’in görünür yüzü Kevser Dayan’ın “Aydınhedef” ınstagram sayfasını izleyin.
İzleyin, çünkü hakiki insanları görürsünüz. Kâh gülersiniz kâh hüzünlenirsiniz. İçinizden “acaba başkası da benim gibi mi düşünüyor?” diye geçen bütün soruların cevabı, her türlü insanlık halleri var orada…
Birkaç örnekle konuyu zihninize yaklaştırmak isterim. “Spoiler vermek” gibi düşünün bunu. Siz tamamını izleyin, göreceksiniz haklı olduğumu…
“Babalar Günü’nde erkekler ne bekler?” diye soruyor Kevser, “bir arasın yeter!”, “hatırlasın kâfi” diyenler de var “güler yüz, hediye” diyen de…
Burada dikkatimi çeken şu; sosyal medyada tuhaf sorularla insanları çileden çıkaran sorular değil. Üstelik cevap verenlerin içtenliği…
Bayılıyorum Kevser’in mülayim Aydınlı insanlarına…
Bir de ileri yaştakilerin, sözcüklerin –a ve –e halini yer değiştirerek kullanmaları yok mu?
Sorunlarını dile getirirken bile “şikâyet” gibi değil de, kaderine razı bir tavır sergilemeleri… Değiştiremeyecekleri dertleri asaletle paylaşmaları…
Velhasıl Aydınlılar güzel insanlar.

MEDENİ Mİ ŞEHİRLİ Mİ?

Şimdi başta “mülayim insanlar” dedim ya; yumuşak huylu insanları kastettim. Eleştirilere açık ve tahammüllü…
Dün kendinden başkası herkesi yanlış yolda, uçurumun başında ve bedbaht insanlar olarak tanımlayıp kendini kurtarıcı gibi görenlere yönelik yazımdan hoşlanmayanlar oldu. Neyse söylenmesi gereken sözler vardı, söyledik.
İşte oradan çıktı bu yazı… Sosyal medyada herkese akıl veren birine öneride bulundum. Çünkü “öneri ve eleştirilerinizi yorumlarda bekliyorum” diyordu. Ben de diksiyon dersi almasını önerdim. Kültür dilini kullanamıyor. Çok kıymetli bilgilere sahip olduğu vehmiyle eski bilgileri tekrarlıyor.
Boş tartışmalara girmeyi sevmem ama beni kibirli olmakla suçlayıp kendini bir kez daha üstün göstermeye çalışmış. Haklı olabilir. Kibri kendi iç dünyalarında taşıyıp tanıyan insanlar, egolarının saldırı altında olduğunu düşününce ötekini kibirli olmakla suçlar. Bu da kabul edilebilir bir insan zafiyetidir.
Ancak medeni olmakla şehirli olmak ayrı şeylerdir. Bugün şehirlerde yaşayan onlarca insan, hala iç dünyalarında medeniyetle tanışamamış, medeni insanlar diyarına taşınamamış olduğunu görünce keder kaplıyor içimi…
Bu insanlarla hiçbir konuda anlaşamaz, tartışamaz ve insan yararına sonuç üretemezsiniz. Birlikte yaşama zorunluluğuna rağmen güven duyamazsınız.
Bu yüzdendir şehirlerin sosyal çürümüşlüğü…
Bu yüzdendir Kevser’in mülayim insanlarına hayranlığım.
Kendinde var olmayan nitelikleri var gibi göstermeye çalışanlardan değil bu güzel insanlar.
Bu insanlarla bir ömür yaşanır.