Didim’de Zıpkınla Balık Avı Kulüpler Arası Türkiye Şampiyonası yapıldı. 
Sonuçları gazeteci olarak duyuracağız doğal olarak. Ancak etkinliğin kendisini doğal bulmuyorum. 
Şahsen ben avcılığa karada, havada ve denizde karşıyım. Hepsinde orantısız güç kullanma söz konusu…
Tuzak kurmak, sinsice yaklaşmak, insanın kendi çıkarları için kullanmak üzere geliştirdiği teknolojileri kullanarak kendi habitatında varlık sürdürme çabası içindeki canlıyı öldürmek… Tam olarak yapılan budur.
Üstelik bu etkinlik Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu öncülüğünde, Didim Kaymakamlığı ve Didim Belediyesi'nin katkılarıyla 8 yıl aradan sonra tekrar düzenlenmiş. 
Ne güzel 8 yılda unutulmuş gitmiş. Ne gereği vardı ?
Bu imkan, enerji ve organizasyon çabasını daha yararlı başka bir alanda kullansaydınız, keşke!
Şimdi böyle karşı çıkışlarda etkinlik içinde yer alanların tepkisi de “kişi cahili olduğu şeylerin düşmanıdır” gibi genellemelerde toplanır. 
Arşivlere girip bakabilir böyle düşünenler; ben uzun yıllar Hürriyet gazetesinde çevre yazarlığı yaptım. Bir konuda yazarken her türlü araştırmayı, alanında en uzman kişiden öğrenerek yazarım.
Bu konuda yönetmelik, uygulamalar, tedbirler, cezalar hepsini tek tek bilirim. 

ZIPKIN İLKEL AVLANMA TEKNİĞİ

Kabul edin, zıpkınla en ilkel balık avlama tekniğidir. Teknolojik donanımlarla meşru ve meşhur bir amaca hizmet edilmiyor. Sadece ilkel yönteme gelişmiş aparatlar ekleyerek vahşetin boyutunu genişletmiş olursunuz.
Zıpkınla balık avlamak yasak değil. Ancak avlanması yasak türler, nesli tükenmekte olan ve koruma altına alınan deniz canlıları sınırlaması var. 
Tamam yasal sınırlama konuluyor da yasal denetleme ne kadar yapılıyor? Yakalanırsa ne oluyor? Zıpkınla birlikte kullandığı malzemelere el konuyor. Bir de yönetmeliğin çıktığı tarih itibariyle 1.635 TL para cezası…
Sahil Güvenlik ekipleri takip ediyor ama ne kadar ulaşabilir ki… Binlerce kilometre kıyısı bulunan bir coğrafyada sığınmacılar bile kaçarak topraklarımıza ulaşırken, avcının suyun altına girip hangi deniz canlısını avladığını nereden bilebiliriz…
Mesela gece zıpkınla avlanmak yasak! Ama en çok da gece avlananları yakalak zor. Karanlıkta görünmez olurlar. Gece uyuyan bir balığın kafasına zıpkın saplamak bu işi yapanları ne kadar rahatsız edebilir? Hiç…
Bu konu çok ayrıntılı. İlgilenenler bilir. Asla kontrol edemezsiniz. Vicdanlarıyla hareket eden avcıyı zor bulursunuz. Zira öldürmek, can almak üzerine yolu çıkan bir avcıyı ancak başka bir avcı vurarak durdurabilir. Bunu da kimse istemez.