Ege’de yangın sezonu açıldı. En az okunan haber, yorum ve yazılar yangınla ilgili olanlardır.
Bu yüzden ben de yangına körükle gidiyorum.
Her taşkınlık durumunda “Yangına körükle gitmek” kullanışlı bir deyimdir. Kızgın tarafları sakinleştirmek yerine söz ve tavırlarıyla daha da alevlendiren, kavganın büyümesine katkı sağlayan kişilerin durumunu anlatan esaslı bir sözdür.
Aydın’ın Efeler ilçesi Savrandere Mahallesi yakınlarında önceki gün öğlen saatlerinde yangın çıktı. Vali Yakup Canbolat, cumartesi mesaisini o bölgede geçirdi.
Çünkü aşırı sıcak, rüzgâr ve coğrafi koşullar yangının ilerlemesi için elverişli. Vali Canbolat, bir canlının bile burnu kanamasın diye yangın söndürme çalışmalarını sahada yönetti.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, dumanlarla kaplı bölgeye ulaştı, itfaiye ekiplerine talimatlar verdi.
İlçe belediye başkanları da yangın mahallindeydi. Elbette yangını yöneticiler söndürmeyecek ama vatandaşın yüreğindeki yangına su serptiler, “yanındayız” mesajı verdi.
Bu işbirliği sorumlulukların paylaşılarak yangınların çıkmadan önce önlem alınmasında da devlet vatandaş dayanışması için harika bir adım.

YANGIN DEDEKTİFLERİ GÖREVLENDİRİLSİN

Adına “yangın polisi”, “yangın jandarması” olmadı “yangın dedektifi” densin ama mutlaka yangınların başlangıcından sonuna kadar sadece alevleri kimin başlattığını tespit edecek bir oluşuma ihtiyaç var.
İtfaiye birimleri alevlerle mücadele ederken, kolluk güçleri sadece yangını çıkaran unsurlara odaklanıp suçluyu ortaya çıkarmalı… Böylece en ağır ceza verilmeli ki, kimse “kazayla oldu” gibi kasıt olmadığını beyan ederek kurtulmamalı… Kimse ateşle oynayıp “ihmal” gibi insan kusurunun ardına gizlenmemeli…
Cezasız kalan her eylem, yeni suçları tetikler, teşvik eder.
Orman yakan, ülkenin geleceğini yakmış sayılır.
İşte bu yüzden yangına körükle gidilecekse şimdi gidelim!
Yangına körükle gidelim ki; bir kez yanalım.
Yoksa gelecekte yakılacak orman kalmayacak!
Yıllar yılı Manisa yolu üzerinde, Spil eteklerindeki orman yollarının kenarında “ormanı sevgi korur” sözlerinin yer aldığı tabelalar vardı.
Yangınlarda o tabelalar da yandı. O kadar yandı ki, tabela konulacak orman kalmadı.
Demek ki neymiş? Ormanı sevgi korumuyormuş! Ormanı ancak yakanın yakasından yapışan kanunlar varsa korunur!